Muğla’nın Bodrum ilçesinden 5 gün önce tutuklanan öğrenciler için 125 kilometre yürüyerek Muğla’ya ulaşan CHP Parti Meclisi üyesi Alkım Denizaslanı hakkında bir soruşturma başlatıldığı bildirildi. Denizaslanı, Kredi Yurtlar Kurumu’ndan atılan öğrencilerle dayanışmak amacıyla gerçekleştirdiği yürüyüşün sonrasında sosyal medya hesabından yazılı bir açıklama yaptı ve hakkında ‘suç işlemeye teşvik’ iddiaları ile emniyet birimlerine çağrıldığını belirtti.
Denizaslanı, Muğla Terörle Mücadele Şubesi tarafından yarın saat 13.00’te ifade vermeye davet edildiğini aktararak, “Ben bir yurttaş olarak, milletin iradesine, düşünce ve ifade özgürlüğüne inanan biri olarak, hukuk çerçevesinde her türlü süreci göğüslemeye hazırım. Bizler adaletin ve hakikatin yanındayız. Unutmayalım ki: Millet büyük ve haklı olan sonunda kazanır. Biz dayanışma içinde, omuz omuza olmalıyız…” ifadelerini kullandı.
“BİZDEN SEVGİ ÇIKAR, BİRLİK ÇIKAR”
Muğla’da, devlet yurtlarından atılan üniversite öğrencileri için düzenlenen eylemlere katıldıkları gerekçesiyle, Bodrum’dan başlatılan yürüyüşün sonunda Denizaslanı, Menteşe’de bir mitinge katıldı. Menteşe Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Binası önünde yaptığı açıklamada, yürüyüşlerinin sebeplerine ve hedeflerine değindi. “Yola çıktığımızda, Muğla’da yurtlarında kalan 3 genç kardeşimizin, bazı kesimlerce ‘kendi istekleriyle ayrıldığı’ iddia edildi. Ancak biz buna ‘mobbing ile çıkarildılar’ diyoruz” ifadelerini kullandı.
Denizaslanı, Muğla’daki yetkililere seslenerek, “Devletimizin Muğla’daki yöneticileri, Vali Bey, Kaymakam Bey ve Kredi Yurtlar Kurumu yönetimi, devletin büyüklüğünü göstersin. Bu çocukları yeniden yurtlarına alınız” çağrısında bulundu. Ardından, bu talebin reddedilmesi ile birlikte kendilerine yönelik bir suç duyurusunda bulunulduğunu da belirtti. “Halkı kin ve nefret teşvikten” suçlamasıyla karşı karşıya kaldıklarını vurgulayarak, “Biz köpekle yana yana yürüyen insanlarız. Bizden kin ve nefret çıkar mı? Bizden sevgi çıkar, birlik çıkar” dedi.
Denizaslanı’nın yürüyüşü ve açıklamaları, sosyal medyada geniş yankı bulurken, birçok destekçi de yanına katıldı. Bu tür halk hareketlerinin ve dayanışma eylemlerinin, toplumsal sorunlara dikkat çekme işlevi taşıdığı ifade edildi. Ayrıca, gençlerin barınma hakları için mücadele etmesinin, gelecekteki sosyal adalet arayışlarının bir parçası olduğu vurgulandı.
Muğla’da yaşanan bu olay, yalnızca yerel bir mesele olmanın ötesinde, Türkiye genelinde üniversite öğrencilerinin sorunlarını da gündeme getirdi. Öğrencilerin barınma, eğitim ve sosyal hakları üzerindeki baskılara karşı ses yükseltmeleri, toplumun farklı kesimlerince destekleniyor. Bu bağlamda, Denizaslanı’nın eylemi sadece bir yürüyüş değil, aynı zamanda bir siyasi ve toplumsal mesaj niteliği taşıyor.
Muğla’daki bu gelişmeler, Türkiye’deki akademik özgürlük ve ifade özgürlüğü meselelerini de yeniden tartışmaya açtı. Eğitimde eşitlik ve fırsat eşitliği gibi konular, sosyal adaletin sağlanması açısından kritik bir rol üstleniyor. Dolayısıyla, Alkım Denizaslanı ve onun gibi düşünenlerin mücadelesi, gelecekteki jenerasyonların eğitim hakkı için önem arz ediyor.
Sonuç olarak, CHP Parti Meclisi ü