CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, israfı önlemek amacıyla makam aracını değiştirdi. Piyasa değeri 4-4,5 milyon lira olan Mercedes marka aracını 6-6,5 milyon lira değerindeki Volvo XC 90 model araçla değiştirdi. Ancak alınan aracın itfaiye öncü aracı olarak satın alındığı ve ÖTV’den muaf tutulduğu için vergi kaçırıldığı iddiaları gündeme geldi. Özcan’ın kendi özel aracını sattığı ve makam aracını hususi araç gibi kullandığı da ortaya çıktı. Başkanın Audi A6 model aracını da sattığı bilgisi paylaşıldı.
Tanju Özcan’ın Mercedes marka makam aracıyla alkollüyken kaza yaptığı, sağ kapısında hasar meydana geldiği iddiaları da basına yansıdı. Ancak bu olay ulusal medyada genişçe yer bulmadı. Kazada belediye başkanının sarhoş olduğu iddialarıyla birlikte aracın duran kamyona çarptığına dair videolar da ortaya çıktı. İddialara göre, kaza sonrasında şoförünü evinden getirterek sürücü değişikliği yapıldığı ve tutanaklara bu şekilde geçirildiği iddiaları da gündeme geldi. Vito’nun Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Özdemir’in makam aracı olduğu ve önündeki Clio marka aracın şoför Ali K.’ya ait olduğu iddiaları da dikkat çekiciydi.
Daha da ileri iddialar ise belediye seçimlerinde şoförünün Dörtdivan’da belediye başkan aday adayı yapıldığı ve kampanyasının Tanju Özcan tarafından finanse edildiği yönünde oldu. Ancak bu iddialara karşın Tanju Özcan henüz bir açıklama yapmış değil. Haber7’nin elde ettiği bilgilere göre, israfı önlemek adına yapılan bu değişikliklerle birlikte vergi kaçırma iddiaları ve alkollüyken kaza yapma olayı başkanın ve belediyenin itibarını zedeleyebilecek boyutlara ulaşmış durumda. Belediye başkanının makam aracını satarak tasarruf yapma amacıyla aldığı yeni aracın vergi avantajlarından yararlanarak vergi kaçırma girişiminde bulunması, ayrıca kazaya karışması ve alkollü araç kullanması gibi iddialar kamuoyunda büyük yankı uyandırmış durumda.
Ek olarak, şoförünün belediye başkan aday adayı yapılması ve kampanyasının finanse edilmesi gibi iddialar da belediye başkanının tarafsızlığı ve doğruluğu konusunda soru işaretleri oluşturmakta. Tanju Özcan’ın bu iddialara karşı nasıl bir açıklama yapacağı ve olayların yasal boyutuyla ilgili nasıl bir süreç izleyeceği ise merak konusu haline gelmiş durumda.