Cumhuriyet Halk Partisi’nin Belediye yönetimleri ile ilgili aldığı bir kararın haberini okudum ve bu haber ile alakalı kişisel yorumumu yapmak istedim.
Haber şu şekildeydi, buyurun okuyalım;
CHP Genel Merkezi, kendi belediyelerini denetlemek için düğmeye bastı. 31 Mart seçimleri sonrası, belediye sayısı artan CHP’de iç denetim süreci başlıyor.
Bunun için CHP Genel Merkezi, aralarında Sayıştay’dan emekli olmuş isimlerin de olduğu hesap uzmanlardan bir kurul oluşturacak.
Kurul, CHP’li Belediyelerin harcamalarından, atamalara, yatırımlarından borçlanmasına varıncaya kadar tüm işlemlerini inceleyip, CHP Genel Merkezi’ne raporlayacak.
Yorumumuz şu şekilde;
Bu haberdeki gelişmeler gerçekten de dikkat çekici ve düşündürücü.
CHP Genel Merkezi’nin, belediyelerini denetlemek üzere bir iç denetim süreci başlatması, partinin yönetimindeki şeffaflığı ve hesap verebilirliği artırmaya yönelik önemli bir adım olarak görülebilir.
Ancak, bu sürecin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ve sonuçlarının ne olacağı hala belirsizliğini koruyor.
Haberde belirtildiği gibi, CHP Genel Merkezi’nin hesap uzmanlarından oluşan bir kurul oluşturarak belediyelerin harcamalarını, atamalarını, yatırımlarını ve borçlanmalarını inceleyip raporlaması, partinin iç denetim mekanizmalarını güçlendirebilir ve şeffaflık sağlayabilir.
Ancak, bu denetim sürecinin ne kadar etkili olacağı ve sonuçlarının nasıl değerlendirileceği önemli bir soru işareti olarak duruyor.
Öte yandan, haberde dile getirilen önemli bir sorun da şu: Eğer CHP Genel Merkezi bu denetim sürecini başlatmışsa ve karara uymayan belediye başkanları hakkında herhangi bir yaptırım veya işlem yapılmıyorsa, bu durumun altında yatan nedenlerin üzerinde durulmalıdır.
Kamuoyunu oyalama veya kandırma gibi motivasyonlarla hareket ediliyor olması, gerçekten de endişe verici bir durum olabilir.
Ayrıca, belediyelerin yönetiminde liyakatin ve ehliyetin ön planda olması, atamalarda siyasi kaygıların değil, kamu yararının gözetilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Eğer belediyelerin yönetiminde liyakat ve şeffaflık ilkeleri zedeleniyorsa, bu durum CHP’nin siyasi kimliğine ve itibarına da zarar verebilir.
Sonuç olarak, CHP’nin belediyelerini denetlemek üzere başlattığı iç denetim süreci önemli bir adım olabilir, ancak bu sürecin etkili bir şekilde uygulanması ve sonuçlarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, denetim sürecinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve sonuçlarına uygun şekilde hareket edilmesi, partinin iç demokrasisi ve hesap verebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu kurallara uyulmadığı ve kamuoyuna karşı verinen sözler tutulmadığı takdirde halkın gözünde Genelbaşkan Özgür Özel önemli ölçüde itibar ve imaj kaybedecektir.
Sn:Özel umarım bu sözlerde diğer verdiğiniz sözlere ve kurultaydaki vaadlerinize benzemez.
CHP gibi 100 yıllık bir parti sayenizde fetret dönemine girmez.
