Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Deniz Demir, Türkiye’deki araç muayene ücretlerinde yaşanan yüksek artışlara sert bir şekilde tepki gösterdi. Özellikle 2007 yılında özelleştirilen ve ülke genelinde periyodik araç muayenesi yapan tek yetkili kuruluş olan TÜVTÜRK’ün, 2024 yılı için uyguladığı yüzde 61’lik zam, araç sahipleri arasında büyük bir huzursuzluk yarattı. Demir, 2025 yılının başında planlanan yeni bir zammın olacağına da dikkat çekerek, bu durumun araç sahiplerini daha da zor bir duruma soktuğunu ifade etti.
YÜZDE 44 ZAM GELECEK
Deniz Demir, yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı: “TÜVTÜRK, 2024 yılında araç muayene ücretlerine yüzde 61 zam yaptı. Ancak bu yetmezmiş gibi, 2025 yılının başından itibaren yüzde 44’lük yeni bir zam daha yapacağı açıklandı.” Bu açıklamalar, Türkiye genelindeki birçok araç sahibinin mali sıkıntılarla yüzleştiği bir dönemde gerçekleştirildi. Demir, bu zamların yüksekliğinin yanı sıra, son yıllarda artan oranındaki düzenli zammın da endişe verici olduğunu belirtti.
Demir, son 8 yılda araç muayene ücretlerinin büyük bir artış gösterdiğini vurgulayarak, “2017 yılından bu yana araç muayene ücretleri yüzde bin 372 oranında arttı.” ifadesini kullandı. Mevcut durumda, 2024 yılı itibarıyla araç muayene ücreti 1.821 lira iken, 2025 yılı başında bu ücretin 2.621 liraya yükselebileceği belirtiliyor. Bu önemli artış, özellikle düşük gelirli araç sahipleri için ciddi bir ekonomik zorluk oluşturuyor.
Sonuç olarak, Deniz Demir’in açıklamaları, TÜVTÜRK’ün özelleştirilmesinin ardından özelleştirme politikalarının getirdiği ekonomik yükler ve bunun toplum üzerindeki etkileri üzerine bir tartışma başlatıyor. Araç sahipleri, artan muayene ücretleri ve maliyetler karşısında alternatif çözümler ararken, bu durumun ülke ekonomisine olan etkileri de merak ediliyor. Özellikle 2024 ve 2025 yıllarının başlangıcında yapılacak olan zamlar, birçok vatandaş için bütçe planlamasında dikkate alınmazsa sıkıntılar doğurabileceği endişesini gündeme getiriyor.
Deniz Demir’in bu konudaki tepkisi, sadece araç sahiplerini değil, tüm kamuoyunu ilgilendiren bir durumu gözler önüne seriyor. Artan taşımacılık maliyetleri ve ekonomi üzerindeki baskılar, halkın yaşam standartlarını daha da zorlaştırmakta ve bu durum, gelecekte daha fazla sosyal ve ekonomik tartışmaya yol açacağa benziyor.