CHP’li Eren Erdem, son zamanlarda parti yönetimine yönelik eleştirilerde bulunduğu için ‘kesin ihraç istemiyle disipline sevk edildiği’ iddiasıyla karşı karşıya kaldı. Bu iddiaya cevap olarak, Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Turan Taşkın Özer’e WhatsApp grubunda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na küfür edildiğine dair ekran görüntüsü paylaşarak yanıt verdi. Erdem, Özer’i hedef alarak, “Ben, Genel Başkanına küfreden bir Yüksek Disiplin Kurulu başkanına asla savunma yapmam!” şeklinde bir açıklamada bulundu.
Eski CHP Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem, yaşanan gelişmelerin ardından bugün partisinden istifa ettiğini açıkladı. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, geçmişte 5’li çetelerle ilişkilendirilen kişilere karşı yapılan adaylıklara karşı çıktığı için disipline sevk edildiğini belirtti. Ayrıca, kişisel olarak partisinin önüne Atatürk’ün koltuğunu fırlatmadığını ve Genel Başkanlara küfür etmediğini vurguladı.
Eren Erdem, siyasette hiçbir şahsi menfaat gözetmeksizin, kuruş beklemeden ve evladını babasız bırakmayı dahi göze alarak hizmet ettiğini dile getirdi. Ancak, belediyenin maaşlı personeli ve personelin parti içindeki ilişkileriyle ilgili olarak 5’li çetelere tepki göstermesi sonucunda ihraç istemiyle disipline sevk edildiğini açıkladı. Parti yönetimine uyarılarda bulunarak, yapılan haksızlıklara dikkat çekti ve adaletin sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Erdem, parti içindeki kongre psikolojisinden uzaklaşılmadığını, tasfiyeci ve kindar bir anlayışla hareket edildiğini belirtti. İktidar olmanın muktedir olmaktan farklı olduğunu vurgulayarak, partiden istifa ettiğini ve iradesini parti örgütlerine emanet ettiğini açıkladı. Ayrıca, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na küfür ettiği için ödüllendirilen ve YDK Başkanı yapılan bir belediye başkanına iradesini teslim edemeyeceğini belirtti.
Eren Erdem’in istifası, partinin içindeki bazı sorunları ve anlaşmazlıkları gün yüzüne çıkardı. Erdem, samimi bir şekilde siyaset yapmaya devam etme kararlılığını dile getirirken, adalet ve dürüstlük konularında hassasiyet gösterdiğini belirtti. Yaşanan bu süreç, partinin geleceği ve iç dinamikleri hakkında da düşündürücü bir tablo ortaya çıkarmaktadır.