Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili ve Halk Sağlığı Profesörü Dr. Kayıhan Pala, Orhaneli Termik Santrali’nin çevre ve halk sağlığına yönelik sorunlarıyla ilgili olarak harekete geçti. Daha önce santralin hava kirliliği konusundaki sorunları gündeme taşıyan Pala, Bakan Murat Kurum’a çeşitli sorular yöneltti. Pala, 2015-2023 yılları ve 2024 yılındaki baca gazı salımlarının izlenip izlenmediğini, mevzuata göre kirletici sınır değerini aşan gün sayısını, santralin denetlenme sıklığını ve olumsuz bulguları sordu. Ayrıca, Bakanlık tarafından santralin çevreyi kirletmesini engellemek için bir eylem planının olup olmadığını da sorguladı.
Pala, bölgedeki vatandaşların sürekli olarak kirli hava şikayetlerini belirtti. Termik santralin baca filtrelerinin çalıştırılmadığını ve havaya zehirli atık saldığına dikkat çekti. Bilimsel araştırmaların, termik santralin çevresinde yaşayan insanların sağlığını olumsuz etkilediğini kanıtladığını vurguladı. Pala, termik santralin filtresiz çalışmaması gerektiğini belirtti ve hükümetin fosil yakıtlardan vazgeçerek kömürlü termik santralleri belirli bir tarihte kapatma planı yapması gerektiğini söyledi.
Pala’nın soruları, Orhaneli Termik Santrali’nin çevre ve halk sağlığı üzerindeki etkilerini netleştirmeyi amaçlıyor. Santralin bacadan saldığı gazın mevzuata uygun olup olmadığını ve denetim sıklığını araştırıyor. Ayrıca, santralin çevresindeki insanların sağlığını olumsuz etkileyen faktörleri ortaya koymaya çalışıyor. Pala, hükümetin daha sürdürülebilir enerji politikaları geliştirmesi gerektiğini vurguluyor.
Orhaneli Termik Santrali’nin çevresinde yaşayan vatandaşların maruz kaldığı çevre kirliliği probleminin çözümü için acil eylem planları gerekmektedir. Pala’nın çabaları, bu sorunun çözümü için bir adım olarak görülmelidir. Halk sağlığı ve çevre konularında duyarlılığını her fırsatta dile getiren Pala, bu konuda devleti ve sanayi kuruluşlarını harekete geçmeye çağırıyor. Değişen iklime ve çevre koşullarına uygun politikaların oluşturulması için herkesin sorumluluk alması gerektiğini vurguluyor.
Sonuç olarak, Pala’nın Orhaneli Termik Santrali’nin çevre ve halk sağlığı sorunlarına dikkat çekmesi önemlidir. Bu tür santrallerin faaliyetleri sırasında çevre kirliliğine yol açabileceği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Pala’nın çabaları, bu sorunun çözümüne yönelik adımların atılmasında etkili olabilir. Ayrıca, hükümetin daha sürdürülebilir enerji politikaları oluşturması, çevre ve halk sağlığına daha fazla önem vermesi gerekmektedir.