CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, limiti 100 bin TL olan kredi kartlarından yıllık 750 TL vergi alınmasını öngören Savunma Sanayii Fonu’nun Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 2025 yılına ertelenmesi konusunda, “Anayasaya aykırı bir şekilde dışarıda hazırlanan, ısmarlama kanun teklifleri AKP’li vekillere imzalatılarak mecliste önümüze koyuluyor. Okumadan, incelemeden AKP’li vekillerin imza attığını da dün Plan Bütçe Komisyonu’nda yapılan görüşmelerin ‘teklifi daha detaylı ele almak üzere’ açıklaması ile aniden sonlandırılması ile anlamış olduk” dedi. Emir, vatandaşlardan vergi alınmasını öngören söz konusu düzenlemenin, Erdoğan’ın “Çelik kubbe yapacağız” ısrarı sonucu gündeme geldiğini vurguladı.
AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, Savunma Sanayii Destekleme Fonu görüşmelerinin ertelenerek 2025 yılına bırakıldığını açıkladı. Güler, erteleme kararının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı sonrasında verildiğini bildirdi.
Emir, kamuoyuna yansıyan tartışmalarda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Tek kuruşu dahi hazineye girmeyecek. Bütçe açığını kapatmak için yapılmadı” ifadelerinin iktidara güvensizliğin sonucu olduğunu söyledi. “Teklif kamuoyu gündemine ilk geldiğinde en çok tartışılan konulardan biri, 100 bin TL üzerinde limiti olan kredi kartlarından 750 TL Savunma Sanayi Fonu’na aktarılmak üzere katılma payı adı altında para kesilmesi oldu. Ekonominin dibe vurduğu, vatandaşın vergilere boğulduğu, yoksullaştığı, yalnız bırakıldığı güvensizlik ortamında bir çok soru yöneltildi. Bunlardan biri de kredi kartları limitlerinden toplanacak paranın bütçe açığı için kullanılıp kullanılmayacağıydı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘Tek kuruşu dahi hazineye girmeyecek. Bütçe açığını kapatmak için yapılmadı’ dedi. Bir bakanın böylesine bir soruya yanıt verme çabası iktidara olan güvensizliğin en büyük itirafıdır.”
Toplumda iktidarın topladığı “bağış” ve fonlara karşı güvensizlik olduğunu belirten Emir, “1999 Gölcük Depremi sonrası toplanmaya başlayan deprem vergilerinin 2011 Van Depremi’nde kullanılmaması, iktidarın sürekli bağış toplamaya çalışması üzerine aynı Maliye Bakanı Şimşek o dönem 44 milyar liralık vergi topladınız sorusuna, “Sadece bir yıllık vatandaşın sağlığı için yaptığımız harcama 44 milyar lira. Bu, duble yollara gidiyor, demiryollarına, havayollarına, çiftçimize, eğitime gidiyor” demişti. Yani iktidarın, halkla güven ilişkisini kuramadığı gerçeği bugün yaşananlar ile sınırlı değil” dedi.
CHP’li Uzgel: Erdoğan ‘İsrail’in sonraki hedefi Türkiye’ deyip, hiçbir şey olmamış gibi Saray’ına gidemez
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İsrail’in sonraki hedefi Türkiye, çelik kubbe yapacağız” açıklamalarının ardından Savunma Sanayii Fonu’nun gündeme geldiğini ve iktidarın vatandaşları adeta “sınıflandırdığını” vurgulayan Emir, şöyle devam etti: “Savunma Sanayi Fonuna aktarılacak tutar için iktidar kendince vatandaşlar arasında adeta bir sınıflama yaptı. Bu sınıflama kredi kartı limitleri, taşınmaz sahipliği, araç sahipliğine göre belirlendi. İktidar adeta bunlara sahipsen sen zenginsindir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aylardır sürdürdüğü ‘Çelik Kubbe yapacağız’ inadı için katılma payına zorunlu tabisin mesajını verdi.”
Emir, kamu kuruluşlarında görev alan birçok siyasi ismin “üçer beşer” maaş aldığının altını çizerek sözlerini şöyle tamamladı: “Vatandaş canı ile cüzdanı arasında sıkışmışken, sadece Savunma Sanayi değil, tüm kamu kuruluşlarında AKP’li birçok siyasi ismin, bürokratın birden fazla kurumda görev aldığını biliyoruz. Birden fazla maaş açıklamalarına iktidar cephesinden tek bir açıklama yok. Yasayı uygulamayıp, birileri üçer beşer maaş almaya devam ediyorlar. Savunma Sanayi şirketlerinin yönetimlerine baktığınızda bu isimleri görüyorsunuz. Vatandaşa “sen zenginsin, para ver” diyerek deli dumrulluğa soyunanların, kimlere üçer beşer maaş bağladıklarını duyurduk.
2024 Temmuz ayında Meclis’ten bir kanun teklifi geçti. Kamuda uygulanacak tasarruf tedbirlerinin yasal çerçevesinin belirlendiği kanun teklifine göre, her statüdeki kamu görevlileri yalnızca bir görev için maaş alacak ve bu maaş, en yüksek devlet memuru maaşı olan 92 bin lirayı geçemeyecekti. Tasarruf tedbirlerini uygulamayan bürokratlara maaş kesintisi veya işten çıkarma gibi çeşitli idari cezalar verilmesini öngörülüyordu.