CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’li belediyelere yönelik eleştirilerine yanıt vererek, AKP’nin belediyecilik anlayışının borç yükü ve hizmet eksikliği ile tanımlandığını vurguladı. Erdoğan, CHP’nin yönettiği belediyelerde hizmet kalitesinin düştüğünü ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) borçlarının arttığını belirtmişti. Bu açıklamalara karşılık olarak Sarıbal, sosyal medya hesabında önemli ifadeler kullandı.
Sarıbal, açıklamalarında AKP’nin belediyecilik anlayışının bırakılan büyük borçlar ve yetersiz hizmetlerle dolu olduğunu ifade etti. Özellikle bir belediyenin AKP’den CHP’ye geçiş sürecinde karşılaşılan sorunların, başlıca borçlar olduğunu dile getirdi. “Bir belediyenin AKP’den CHP’ye geçtiğini tek bir şeyden anlayabiliyoruz; bıraktığı borçlardan, delik deşik edilmiş bütçesinden,” diyen Sarıbal, Türkiye’nin dört bir yanında AKP’nin yönettiği belediyelerden devralınan borçları örnek gösterdi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi örneğini de değerlendiren CHP’li milletvekili, mevcut belediye başkanı Alinur Aktaş döneminde bıraktığı 30 milyar Türk Lirası tutarındaki borcun yanı sıra, “Büyük borçlar bırakıp, hizmet yapmamak” şeklindeki commentini aslında AKP belediyeciliğinin en belirgin özelliği olarak tanımladı. Sarıbal’a göre, Erdoğan’ın bununla ilgili yaptığı açıklamalar sadece siyasal bir popülizm örneği değil, aynı zamanda gerçeği yansıtmayan ifadelerdir. Oysa gerçek durum, CHP’li belediyelerin devraldığı devasa borç yüklerinin altında, toplumun ihtiyaçlarına yönelik geç kalmış hizmetlerin mevcudiyetidir.
Orhan Sarıbal, sosyal medyadaki açıklamalarında bu borçları sadece Bursa ile sınırlı kalmayıp, Türkiye’nin başka illerindeki AKP belediyelerinin de benzer durumlarla karşı karşıya kaldığını söyledi. Sarıbal, “Belediyecilikte AKP’nin bıraktığı mirası, sadece Bursa ile değil, ülkenin dört bir yanında görüyoruz. Bu çerçevede, AKP’nin yönetim anlayışı, halkın hizmetine değil, borçlanmaya odaklanmıştır,” dedi.
Özetle, Orhan Sarıbal’ın verdiği cevap, AKP’nin belediyecilik anlayışının eleştirisine bir yanıt olarak öne çıkarken, halkın ihtiyaçları doğrultusunda yapılması gereken hizmetlerin gerçekleşmediğini, aksine büyük borçlar bıraktığını vurgulayan bir perspektif sunmaktadır. Bu durum, yalnızca Bursa için değil, genel olarak Türkiye’deki belediyecilik uygulamaları açısından da zihinlerde soru işaretleri yaratmaktadır. Sarıbal’ın eleştirileri, yerel yönetimlerin işleyişine dair önemli bir tartışma başlatmış ve CHP’nin belediyecilik anlayışının farkını ortaya koymuştur.