Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, 2023 yılının Ekim ayında bir protesto gösterisinde maruz kaldığı polis saldırısı sonrası vücudunda oluşan morluklar ve çiziklerin fotoğraflarını sosyal medya üzerinden paylaşarak, “Bu saldırı sadece bedenimde değil, hukuk devletinin ruhunda da derin bir yara açmıştır” ifadesini kullandı.
Mahmut Tanal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun tutuklanması sırasında gerçekleştirilen protesto eyleminde, polis tarafından darbe aldığını belirtti. Vücudundaki morlukların ve çiziklerin görüntüsünü paylaşarak, Türkiye’de düşmanca bir uygulama olarak değerlendirdiği bu duruma karşı kararlılığını ortaya koydu. Tanal, sosyal medya platformundan “Türkiye bir polis devleti değildir! Vatandaş, anayasal haklarını kullandığı için coplanamaz” biçiminde bir açıklama yaptı.
Tanal, yaptığı paylaşımlarında şu ifadeleri kullandı: “Tam 48 saattir sahadaydım. Çağlayan Adliyesi’nden Saraçhane’ye, ardından tekrar adliyeye… Evime dahi uğrayamadım, üzerimi başımı değiştiremedim. Polis saldırısı sırasında gömleğim yırtıldı ve bu sabah üzerimi çıkardığımda, gömleğimin tam altında kalan bölgede darp izlerini, çizikleri, morlukları gördüm. Bu izler; yalnızca fiziksel bir saldırının değil, aynı zamanda hukuka, insan haklarına ve demokrasiye yönelik bir saldırının izleridir.”
Tanal, açıklamasında Türkiye’de barışçıl bir şekilde protesto hakkını kullanan yurttaşlara karşı uygulanan şiddetin, Anayasa’nın 34. maddesinde garanti altına alınan “toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı”na açık bir ihlal olduğunu vurguladı. Ayrıca, Anayasa’nın 26. maddesi çerçevesinde ifade özgürlüğünün de ihlal edildiğini ifade etti.
Milletvekili Tanal, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun da polis memurlarının orantılı, ölçülü ve hukuka uygun bir şekilde müdahale etme yükümlülüğünü belirttiğine dikkat çekti. “Görevini kötüye kullanan, aşırı güç kullanan, hedef gözeterek saldıran personel açıkça suç işlemektedir” diyerek, polislerin etik ve hukuk kurallarına uyması gerektiğinin altını çizdi.
Tanal, görevini hukuk çerçevesinde yapan, duyarlı ve halkın güvenini kazanan emniyet mensuplarını ayrı tuttuğunu ancak saldırgan tutumun sorumlularını kınadığını ve bu konuda yasal yollara başvuracağını ilan etti.
Bu tür saldırıların sadece kendisine değil, demokratik hak arayışı içinde olan tüm yurttaşlara karşı bir gözdağı verme amacı taşıdığını belirten Tanal, “Ama biz susmayacağız! Çünkü susarsak, hukuk da, demokrasi de, insanlık da susar!” ifadeleriyle sözlerine devam etti.
Tanal, açıklamalarının devamında şu noktaları vurguladı: “Türkiye bir polis devleti değildir! Vatandaş, anayasal haklarını kullandığı için coplanamaz! Sokakta adalet isteyen insanlar, düşman değil; bu ülkenin onurudur!” Bu bağlamda, yaşananların hukuksuzluğu ve vesayet zihniyetinin peşini bırakmayacağına söz verdi.
Hukuki süreçler başlatma ve demokrasi ile insan hakları mücadelesini sürdürme kararlılığını yineleyerek, bu olayların ülkenin hukuk sistemine ve demokratik yapısına zarar verdiğini sözlerine ekledi. Tanal, bu tür eylemlerin sadece bireyler üzerinde değil, toplumda derin yaralar açtığını ve bu durumun düzeltilmesi gerektiği çağrısında bulundu.
Tanal, son olarak, yaptığı açıklamada mücadele edecekleri