İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturmasında görevden uzaklaştırılmasının ardından, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel boykot çağrısında bulundu. Bu gelişme üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal ve geleneksel medya üzerinde yapılan boykot çağrılarına karşı harekete geçti. Başsavcılık, ekonomik etkinliklerin engellenmesi hedefiyle yapılan ayrıştırıcı söylemler ve bu söylemleri yayan kişiler hakkında “Nefret ve Ayrımcılık” ile “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik” suçlarından re’sen soruşturma başlattı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, A Haber’de yaptığı açıklamada, Özgür Özel’in yaptığı boykot çağrısına sert tepki gösterdi. Çelik, Özel’in, CHP’nin Türkiye’yi kendi mülkü gibi gördüğünü ve AK Parti’yi tehdit ettiğini ifade etti. Ona göre, bu muhalefet durumu Türkiye karşıtlığına dönüşmüştü ve halkın esnafa olan destekle bu çağrıları boykot edeceğini ileri sürdü. Çelik ayrıca, Özel’e hukuki ve siyasi süreçlerin işletileceğini de belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yaptığı yorumda CHP’nin ekonomi yönetimindeki iyileşmelerden rahatsız olduğuna değindi. Yılmaz, CHP’nin kamplaşma çabalarını, 2028 seçimleri öncesinde gerçek bir seçim ortamı oluşturma gayreti olarak nitelendirdi. Ekonomik vizyon duymadıklarını belirten Yılmaz, bu durumun CHP tabanında da karşılık bulacağını düşündüğünü ifade etti. Ayrıca, halkın bu çağrılara itibar etmeyeceğini savundu.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, A Haber’de yaptığı açıklamada, CHP’nin ekonomik sorunları istismar etme çabasında olduğunu iddia etti. Bolat, boykot çağrılarının Türkiye’nin ekonomisine zarar vereceğini ve bunun bir rüşvet ve yolsuzluk soruşturması haberlerinin kamuoyunda ciddi bir yankı bulmasının ardından gündeme geldiğini belirtti. Alışverişlerin 2 Nisan’da yapılması çağrısında bulunarak, bu çağrılara karşı durulması gerektiğini söyledi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise, boykot çağrısının Türk Ceza Kanunu çerçevesinde öncelikle nefret ve ayrımcılığı teşvik eden unsurlar barındırdığını belirtti. Tunç, bu çerçevede soruşturmanın kamuoyuyla paylaşılacağını ifade etti. Ayrıca, boykot çağrılarının ekonomik bir saldırı olduğunu belirterek, bu tür faaliyetlerin kabul edilemez olduğunu ekledi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kaçır, boykot çağrılarının tasarlanan yolsuzlukları örtmeye yönelik bir çaba olduğunu savundu. Kaçır, bu tür söylentilerin Türk ekonomisine zarar vereceğini vurguladı. Boykot çağrılarını yapanların, Türk milletini yanıltamayacaklarını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, boykot çağrılarının milletin birlik ve beraberliğine zarar verebileceğini belirterek, bu tür eylemlerin her zaman başarısız olacağını vurguladı. Haydi birkaç yerli ve milli markaya yapılan çağrıları reddederek, bu milletin kendi geleceğine sahip çıkacağını belirtti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, boykot adı altında yürütülen söylemlerin Türk milleti tarafından kabul edilmeyeceğini ifade etti. Ülkenin yerli ve milli gücüne yapılan saldırılara karşı duracaklarını belirtti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, yapılan boykot çağrısının, toplumsal birliği bozmayı amaçladığını gösterdi. Ekonomik bağımsızlığa karşı yapılan bu tür saldırılarla halkın değerlerine zarar vermek isteyenlerin başarılı olamayacaklarını belirtti.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, boykot eylemlerinin Türk çiftçisine ve esnafına zarar vereceğini belirtti. Bu tür çağrılara karşı halkın gereken cevabı vereceğine ve ülke için gereken dayan