CHP’nin Karanlık Gölgesi: FETÖ Bağlantıları ve Proje Siyaseti
CHP’de perde arkasında neler yaşanıyor? Ekrem İmamoğlu’nun çevresindeki tartışmalı isimler, parti içindeki dengeleri nasıl etkiliyor? Zoom toplantıları, siyasi projeler ve kurultay sürecinin perde arkası tüm detaylarıyla analiz ediliyor. Muhalefetin geleceği tehlikede mi?
Son günlerde ortaya çıkan fotoğraflar, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) bugün geldiği noktaya dair çok ciddi soruları beraberinde getiriyor. Bu karelerin ardında, son dönemde yaşanan siyasi gelişmelerle ilgili perde arkasının yatıp yatmadığı ise en kritik konu haline geldi. Zira, bu isimlerin orada ne aradıkları, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile herhangi bir ilişkilerinin olup olmadığı ve CHP’nin mevcut durumuna etkilerinin ne olduğu mutlaka açıklığa kavuşturulmalıdır.
CHP’nin Derin Krizi ve FETÖ İddiaları
Son kurultaydan bu yana CHP içerisinde yaşanan değişim süreci, aslında dışarıdan planlanmış bir projeye mi dayanıyor? Parti içinde belirli grupların, özellikle de “Zoom toplantıları” ile öne çıkan kadroların etkisi artıyor mu?
Ekrem İmamoğlu’nun bu kadrolarla olan yakın ilişkisi zaten biliniyor. Ancak asıl önemli nokta, bu ekibin parti içindeki konumunu nasıl bu kadar güçlendirdiği. CHP tabanına ve Atatürkçü kimliğine sadık üyelere düşen görev, bu ilişkileri sorgulamak ve partinin ne yöne doğru evirildiğini analiz etmektir.
Altı Yıllık Proje mi?
Ekrem İmamoğlu’nun “Ben altı yıldır Cumhurbaşkanlığı için çalışıyorum” sözleri, bu sürecin bir rastlantı değil, bilinçli ve planlı bir operasyon olduğunu gösteriyor mu? CHP’nin içerisinde bunca yıldır büyüyen bir projeden söz ediyorsak, bu yapının partiyi bugün getirdiği durum ortada: Ayrılıklar, derin iç çekismeler ve büyüyen bir güvensizlik ortamı.
Peki, bunca hazırlık ve strateji, liyakat eksik bir zeminde mi yükseldi? Bir diplomanın bile tartışma konusu olduğu bir liderlik inşası, bu kadar büyük bir siyaseti şekillendirebilir mi? CHP’nin büyüklerince bu sorulara yanıt verilmesi gerekmiyor mu?
CHP Tabanı Ne Yapacak?
Bugün CHP, tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşıyor. Parti büyüklerinin ve tabanının bu ilişkileri sorgulaması, yanlış giden yolda dur demesi gerekiyor. Atatürk’ün emaneti olan bu parti, gizli ajandaları olan kişilerin oyun alanına dönüşmemelidir.
Siyasette her hamlenin bir nedeni ve sonucu vardır. Ancak mesele, bu sonucun CHP ve Türkiye için hayırlı olup olmadığdır. CHP’yi gerçekten seven herkesin, bu meseleleri bir kez daha düşünmesi gerekiyor.