Türkiye’de siyasi gerginlikler artarken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibi hakkında ortaya atılan yolsuzluk skandalı gündemi epeyce meşgul ediyor. Bu süreçte Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), gerçeklerin açığa çıkmasını sağlamak yerine, algı yönetimi, linç kampanyaları ve ekonomik sabotaj faaliyetleri gibi yöntemlere başvurduğu iddiaları ile eleştiriliyor. Ekrem İmamoğlu’nun ekibi içerisindeki gelişmelerden dolayı partinin yürüttüğü politikalar, muhalefet ve halk arasında büyük tartışmalara yol açıyor.
CHP, Durumun ciddiyetinin farkında olarak, bu yolsuzluk skandalları ile ilgili halkı bilgilendirmekten ziyade, kaotik bir ortam yaratmayı deniyor. Genel Başkan Özgür Özel’in açıklamaları, CHP’nin bu stratejisinin ne kadar kararlı olduğunu gösteriyor. Özel’in, sokağa inerek kamuoyunu etkileme çabaları, başta polisi yaralayan izinsiz sokak eylemleri olmak üzere birçok şiddet olayına zemin hazırlamış durumda. Bu durum, partinin toplumsal huzursuzluğa katkıda bulunduğunu düşündürüyor.
Özgür Özel’in bu açıklamaları ile birlikte, toplumu karışıklığa itme hamlelerinin devam edeceği, ekonomik boykotlar ve sosyal medya üzerinden ünlülere ve sosyal medya fenomenlerine yönelik düzenlenecek linç kampanyalarını destekleyen ifadelere yer veriliyor. Bu durum; CHP’nin mevcut yolsuzluk iddialarını örtbas etmeye yönelik çabalarının, radikal eylemlerle desteklenmeye çalışıldığına işaret ediyor.
CHP’nin yolsuzluklar konusundaki tutumu, FETÖ firarisi Savaş Genç tarafından yapılan açıklamalarla daha da dikkat çekici bir hale geliyor. Genç’in, CHP’ye bir takım taktikler verdiği belirtiliyor. Savaş Genç, “Türkiye’yi ayağa kaldırın, sokak sokak eylem yapın” diyerek, CHP’nin eylem stratejisine yön verme amacı güttüğünü ortaya koymuş durumda. Bu durum, partisinin davranışları ve dış bir aktörle olan ilişkileri açısından ciddi bir endişe kaynağı.
CHP’ye taktik veren Savaş Genç, özellikle şehir şehir mitinglerin düzenlenmesi gerektiğini savunarak, Ekrem İmamoğlu’nun bu mitingleri yapmasının önemine vurgu yapıyor. Genç, bu eylemlerin yalnızca İmamoğlu için değil, aynı zamanda tüm Türkiye için bir yargı reformunu ve özgürlük talebini kapsaması gerektiğini belirtmektedir. Bu açıklamalar, FETÖ ile bağlantılı birinin bir siyasi partiye bu denli doğrudan taktik vermesi, Türkiye’deki siyasi atmosfer açısından oldukça tartışmaya açık bir konu haline geliyor.
Türkiye’deki siyasi gelişmelerin yanında, Savaş Genç’in geçmişteki açıklamaları da dikkat çekiyor. 2023 seçim sürecinde yaptığı bir yayında, Kılıçdaroğlu’ndan vazgeçilmeyeceğini ve bunun üzerine Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş gibi isimlerin kamuoyunda daha görünür olmasını önerdiği biliniyor. Genç, “O zaman yapılması gereken şey şu: Ekrem İmamoğlu’nu başkan yardımcısı olarak atayacak. Hatta belki de Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a başkan yardımcısı olarak atayacak” şeklinde ifadelerle, Türkiye’nin geleceği hakkında kafa karıştıran senaryolar sunuyor.
Özetle, Türkiye’deki devlet yönetiminde yaşanan yolsuzluk iddiaları ve bu konuda CHP’nin izlediği politika, halk arasında ciddi bir tepkime yaratacak bir potansiyele sahip. Özellikle, Savaş Genç gibi gündem dışı bir figürün CHP’ye yön verdiği iddiaları, bu durumun meşruiyetini ve kabullenilebilirliğini sorgulatıyor. Sonuç olarak, İmamoğlu ve CHP’nin içinde bulunduğu bu karmaşık durum, Türkiye’deki siyasi dinamiklerin yeniden şekillenmesine yol açabilir.