Son yıllarda çiftçilerin karşılaştığı yüksek üretim maliyetleri ve düşen alım fiyatları, Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden biri olan Hatay’da tarımsal üretimi ciddi şekilde tehdit ediyor. Antakya Ziraat Odası Başkanı Mehmet Muzaffer Okay’ın ifadelerine göre, birçok çiftçi, özellikle limon ve portakal gibi meyvelerin ağaçlarını sökerek üretimden tamamen vazgeçiyor. Hatta bu yıl, arazilerini satılığa çıkaran çiftçilerle karşılaşmak mümkün. Okay, “Çiftçinin çözümü çiftçiliği bırakmak. Etrafımızda inanılmaz derecede satılık tarlalar var. Herkes bir şekilde toprağın bir kısmını satıp küçülme veya bu işin içinden çıkma peşinde” diyerek bu sorunun yalnızca Hatay’a özgü olmadığını, Türkiye genelinde benzer sıkıntıların yaşandığını belirtiyor. Türkiye’deki tarım arazilerinin satılması, çiftçilerin yaşadığı zorlukların daha da derinleştiğine işaret ediyor.
Hatay’da satılığa çıkarılan araziler arasında, Dörtol bölgesinde bulunan 15 yıllık portakal ağaçlarının olduğu bahçenin 70 milyon TL, başka bir 30 dönümlük bahçenin ise 115 milyon TL’den satışa sunulması gözden kaçmıyor. Ayrıca, sadece 5 milyon 100 bin TL’ye satışta olan başka bir portakal bahçesi daha bulunuyor. Bu durum, çiftçilerin artık arazilerini satmanın bir çözüm yolu olarak gördüklerini kanıtlıyor.
FAİZ DAHA ÇOK KAZANDIRIR
Maliyetlerin artması nedeniyle çiftçilerin gelirlerinin azaldığını vurgulayan Okay, pamuk fiyatlarının geçen yıl 28 TL’den 23 TL’ye düştüğünü belirtti. Ayrıca, zeytinyağı fiyatlarının da 235 TL’den 180 TL’ye gerilediğinin altını çizen Okay, “Araziniz var, bir kısmına buğday ekmişsiniz ama hiçbirinden para kazanamıyorsunuz. Borcumuz katlanmış durumda, bütün girdi maliyetleri geçen senenin yüzde 100 üstünde. Şu anda arazinin dönümü 300 bin TL. Yani 100 dönüm tarla 30 milyon TL. Bu parayı bankaya koysa ne alabilir ki? Tarlada alacağı hiçbir kâr yok” şeklinde konuştu.
Çiftçi tarlasından ekiniyle vazgeçti
Çiftçiler, zarar ettikçe üretimi bırakıp kendi arazilerini satmayı tercih ediyorlar. İlan sitelerindeki tarım arazileri, Türkiye’nin dört bir yanında satışa sunulan ürünlerin başında geliyor. Tarlalarda satılamayacağı düşünüldüğü için hiç hasat edilmeyen mahsuller ve meyve ağaçları ise bu durumu daha da vahim hale getiriyor. Çiftçiler, tarımsal faaliyetlerden vazgeçerek alternatif çözümler arar hale geldiler.
Çiftçi umudunu buğdaya bağladı
SGK verilerine göre, Türkiye’deki çiftçi sayısı hızla azalıyor. 2019 yılında 600 bin 787 olan çiftçi sayısı, pandeminin etkisiyle 2020’de 547 bine geriledi. 2023 yılına gelindiğinde ise bu sayı 460 bin 260’a kadar düşmüştü. 2024 yılıyla birlikte çiftçi sayısında ciddi bir erime devam ediyor ve ağustos itibarıyla çiftçi sayısı 413 bin 865’e düştü. Birçok çiftçi artık ekim yapmayı bırakırken, bazıları ise umudunu buğdaya bağlamış durumda. Okay, “Pamuk para etmedi; mısır fiyatları düştü; meyve dalında kaldı. Şu anda insanlar nefes alabilmek için buğdaya yöneldi” dedi. Bu durum, çiftçilerin karşılaştığı zorlukların yanı sıra, geleceğe dair belirsizlikleri de gözler önüne seriyor.