Çin Merkez Bankası (PBoC) son olarak banka ve kredi kuruluşları için zorunlu karşılık oranlarını 50 baz puan düşürdüğünü duyurdu. Bu kararın ardından zorunlu karşılık oranlarının ağırlıklı ortalamasının yüzde 6,6’ya gerileyeceği hesaplanıyor. Piyasaya yeterli nakit sağlanmasını amaçlayan bu adım, yaklaşık 140 milyar dolarlık nakit varlığının serbest bırakılmasını öngörüyor.
Çin’de her finans kuruluşu için farklı zorunlu karşılık oranları uygulanmaktadır; ancak bu son indirim kararıyla beraber genel ortalamada belirgin bir düşüş yaşanacak. Çin Merkez Bankası, zorunlu karşılık oranlarını son olarak 5 Şubat’ta 50 baz puan indirmişti ve 2022 ile 2023 yıllarında ikişer kez 25 baz puanlık indirimlere gitmişti.
Merkez Bankası Başkanı Pan Gongşıng, ekonomiyi canlandırmak amacıyla alınan bu kararın sadece bir parçası olduğunu belirtti. 24 Eylül’de açıklanan tedbirler kapsamında zorunlu karşılık oranlarının 50 baz puan düşürüleceğini duyuran Pan, likidite durumuna bağlı olarak yıl içinde ekstra 25 ila 50 baz puanlık indirimlerin de söz konusu olabileceğini vurguladı.
Çin Merkez Bankası ayrıca piyasaya kısa vadeli nakit sağlamanın önemli bir aracı olan 7 günlük ters repo faizini yüzde 1,7’den yüzde 1,5’e çekti. Bununla birlikte konut kredilerinde de faiz indirimi yapılacağı açıklandı. Ekonomiyi desteklemek ve likiditeyi artırmak amacıyla alınan bu önlemlerin etkilerinin yakın zamanda görülmesi bekleniyor.
Çin’de alınan ekonomik tedbirlerin amacı, tüketici harcamalarını ve yatırımları artırarak ekonomiyi canlandırmak ve büyümeyi desteklemektir. PBoC’nin kararlarına ek olarak, hükümetin de ekonomiyi desteklemek için çeşitli planları bulunmaktadır. Bu kapsamda, önümüzdeki dönemde yeni tedbirlerin alınması ve ekonomik iyileşmenin sürdürülmesi beklenmektedir.
Sonuç olarak, Çin Merkez Bankası’nın aldığı zorunlu karşılık oranlarını düşürme kararı, ekonomiyi desteklemek ve piyasaya likidite sağlamak amacıyla atılan önemli bir adımdır. Bu kararın etkileri yakından takip edilirken, ekonomik büyümenin desteklenmesi ve tüketici harcamalarının artırılması hedeflenmektedir. Gelecekte alınacak yeni tedbirlerle birlikte Çin ekonomisinin daha da güçleneceği ve istikrarlı bir büyüme sürecine gireceği öngörülmektedir.
