Mahkeme sürecinin ilk aşamalarında, mahkeme başkanı avukatlara savunmalarını sunmalarının ardından Salim Güran’a söz vererek, onun eklemek istediği bir şey olup olmadığını sordu. Bu soruya yanıt veren Salim Güran, çeşitli söylentilerin dolaştığını belirterek, “Çoğu senaryo, böyle bir şey yok. Herkes bir şey konuşuyor. Bu çocuğu evde dört kişi öldürmüş diyorlar. Çocuğumuzu niye öldürelim? Suçsuzuz, beraatımızı istiyoruz” şeklinde açıklamada bulundu.
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, iddianamenin yetersizliği üzerine yorumlarda bulunarak, “Bu kadar kapsamlı bir dosyaya bu iddianame yakışmamıştır. Acele işe şeytan karışır derler. Bu acelecilik yanlışa götürür. Dosyada derin bir devlet aklı mevcut. Soruşturma, en başından beri gerek kasıtlı, gerek ihmali bir şekilde Güran ailesi üzerine kurgulanmıştır.” dedi. Akdağ, kimi zaman televizyon programlarında yapılan yorumların ve spekülasyonların, Güran ailesinin kriminalize edilmesine neden olduğunu ifade etti. “Bu safsatalar da ciddi bulunarak savcılık makamınca konu olmuş, asıl maddi delillerle ilgilenilmemiştir.” diye konuştu.
Akdağ, gerek HTS kayıtları gerekse de olayın belirsizliği üzerine dikkat çekerek, “İddia makamı hangi senaryoya inanıyor? Olayın asıl faili kimdir? İştirak edeni, yardım edeni kimdir? Bunların hiçbirine iddianamede yer verilmemiştir. İddianamede kimin, niye öldürdüğü belli değil. Salim Güran, çocuğu ahırda mı, evde mi öldürmüş? Nevzat’ı tepeden mi çağırmış? Bu sorulara yanıt bulunamıyor.” ifadelerini kullandı.
Akdağ, savunmasının devamında Nevzat Bahtiyar’ın suçlu olduğuna dair güçlü bir inanç taşıdıklarını belirterek, “Anne, kardeş ve amca ile Nevzat’ı bir arada düşünmek vicdanen makul bir durum değildir. Mahalle çevresinde birçok kameranın varlığını tespit ettik. Tüm bu kamera kayıtlarına jandarma el koymuştur.” şeklinde konuştu. Akdağ, özellikle Şahin Göz kamerasının önemine dikkat çekerek, “İşlediği cinayetten biz yüzde 100 eminiz.” dedi.
Onur Akdağ, Nevzat’ın karakterinin belirsizlikler içeren bir yapıya sahip olduğunu ve “Kuzu postuna bürünmüş bir kurt, bir katildir.” ifadeleriyle tanımladı. Daha sonra, Nevzat’ın ifadesindeki çelişkilere dikkat çekerek, “Neden sürekli ifade değiştiriyor? Nevzat asla Salim’den korkmadı.” şeklinde yorumladı. Olayın seyrinde Nevzat’ın davranışlarının tuhaf olduğunu belirterek, cinayetin arka planına dair daha fazla bilgi talep etti.
Ayrıca, Akdağ savunmasının ilerleyen bölümlerinde, Salim Güran’ın oğlu Devran Güran’ın yaşadığı zorlukları da gündeme getirerek, “21 Ağustos’tan bu yana kolluk görevlileri, akıl ve insanlık dışı uygulamalarla, akıl almaz baskı ve işkencelere maruz bırakılmıştır.” dedi. Bu bağlamda, Devran’ın maruz kaldığı işkenceleri anlatarak, “‘Madem bu kadar şeye rağmen itiraf etmedin, o zaman kızının leşini önüne atarız.’ demek gibi bir zalimlik sergilendi.” ifadelerini kullandı.
Sonuç olarak, mahkemedeki tartışmaların pek çok belirsizlik ve duygu yoğunluğuyla iç içe geçtiği görünüyor. Güran ailesinin suçsuz olduğuna dair güçlü bir inanç taşıyan avukat, sürecin gidişatında adaletin sağlanması adına ciddi mücadele verdiklerini belirtti.