Ege Serbest Bölgesi Kurucu ve İşleticisi AŞ (ESBAŞ) Yürütme Kurulu Başkanı olan Faruk Güler, basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulundu. Güler, BASBAŞ’ta bir milyon metrekarelik bir parselin altyapısının ve kamu binalarının tamamlandığını açıkladı. Özellikle, inşaatları tamamlanan ilk üretim tesisinin 6 bin 500 metrekarelik bölümünün yatırımcıya kiralandığı bilgisi dikkat çekti. Bu noktada, yatırımcıların otomotiv yan sanayi alanında faaliyet gösterdiği ve Türkiye’de 350 kişilik bir istihdam sağladığı belirtildi.
Faruk Güler, ikinci binanın aralık ayında yatırımcıya teslim edileceğini de bildirdi. Şu an için 13 bin metrekare kapalı alanın hazır olduğunu, bu hazırlığın tamamlanmasıyla toplamda 30 bin metrekarelik kapalı alan oluşturulacağına dikkat çekti. Bu kapalı alanlar için, halihazırda 3 yatırımcının sırada beklediği ve yatırımcıların gelecek yıl üretime başlayacağı ifade edildi. Bu gelişmeler, Ege Bölgesi’nin sanayi potansiyelinin artmasına katkıda bulunması açısından büyük önem taşıyor.
Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile Dışişleri Bakanlığı’nın koordineli şekilde Avrupalı yatırımcılarla görüşmeler yaptığını aktaran Güler, özellikle Çinli otomotiv firması BYD’nin Manisa’daki yatırımlarının öneminin altını çizdi. Güler’in ifadesine göre, son 20 yılda Çinli şirketlerin Türkiye’ye gelip yatırım ortamını incelediği ancak son bir yıldaki ilginin daha önce görülmemiş bir düzeye ulaştığını söyledi. Geçmişte Türkiye’ye gelen firmaların inceleme yaptıktan sonra geri dönmesiyle yatırım kararlarının alınmadığını belirtti. Ancak şu an farklı sektörlerde Çinli şirketlerin Türkiye’deki yatırım olanaklarını kapsamlı bir şekilde araştırdıkları ifade edildi.
Güler, ayrıca son iki yıl içinde Çinli yatırımcıların Türkiye’deki potansiyeli daha dikkatli değerlendirdiklerini ve bunun sebeplerini sıraladı. Özellikle Avrupa’ya mal sevkiyatının Çin’den daha maliyetli hale gelmesi ve Çin üretiminin eski kadar ucuz olmaması gibi faktörler, yabancı şirketlerin Türkiye ve Fas gibi daha yakın lokasyonlarda yatırım yapma kararlarını etkiledi. Bu bağlamda Güler, “Yabancı şirketler, salgın döneminde uzaktaki ülkelerde üretim merkezi kurmanın riskli olduğunu anladılar” şeklinde konuştu. Dolayısıyla, yakın coğrafyalarda yatırım imkânları artarken, Türkiye’nin bu bağlamda önemli bir seçenek haline geldiği görülüyor.
Bunun yanı sıra, Güler Türkiye’deki olumsuzluklara rağmen ciddi yatırımların yapıldığını vurgulayarak, temas halinde oldukları Çinli şirketlerin sayısının arttığını ve yeni yılda planladıkları Çin ve Japonya seyahatlerinin de bu ilişkilerin gelişimine katkı sağlayacağının altını çizdi. Faruk Güler’in açıklamaları, Türkiye’nin uluslararası yatırım ortamında yeniden öne çıkabileceğinin ve bölgedeki ekonomik canlılığın artabileceğinin ipuçlarını veriyor.