Citi Research, Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrekte yatay seyretmesinin ardından, finansal koşulların sıkılaşması, özel tüketimde normalleşme ve ihracattaki zayıflamanın etkisiyle üçüncü çeyrekte daralmasını, dördüncü çeyrekte ise zayıf kalmaya devam etmesini bekliyor. Özellikle üçüncü çeyrek için daralma, dördüncü çeyrek için ise zayıf bir performans öngördüklerini belirtiyorlar. Ayrıca, erken bir para politikası gevşemesi riskine dikkat çekiyorlar.
Citi ekonomistleri İlker Domaç ve Gültekin Işıklar, bugün açıklanan enflasyon verisinin ardından bir değerlendirme yaparak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın karmaşık bir enflasyonla mücadele süreci ve zorlu bir makroekonomik tablo ile karşı karşıya olduğunu belirttiler. Raporda, politika yapıcılar için ortaya çıkan stagflasyon benzeri ortamın yönetiminin muhtemelen daha da zorlaşacağı ifadesine yer verildi. Beklenenden daha derin bir ekonomik yavaşlamanın, erken bir gevşeme riskini artırabileceği ve vergi gelirleri ile mali konsolidasyon çabalarını zayıflatabileceği konusunda uyarıda bulundular.
Ekonomistler, bu zorlu koşulları göz önünde bulundurarak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın kasım ayına kadar beklemede kalacağını ve yıl sonunda politika faizinin yüzde 4.5 seviyesinde olacağını öngördüklerini belirttiler. Görünümün olumsuz olduğu ve ekonomideki zayıflığın devam ettiği durumda, erken bir para politikası gevşemesi ekonomiyi daha da olumsuz etkileyebilir.
Citi Research analistleri, Türkiye ekonomisinin önümüzdeki aylarda daha da zor bir ortamla karşılaşabileceğini düşünüyorlar. Özel tüketimdeki normalleşme ve ihracattaki zayıflamanın etkisiyle üçüncü çeyrekte daralma yaşanması beklenirken, dördüncü çeyrekte de ekonominin zayıf seyrini sürdüreceği öngörülüyor.
Sonuç olarak, Citi Research Türkiye ekonomisi hakkında karamsar bir tablo çiziyor ve ekonominin önümüzdeki aylarda daha da zorlu bir süreçle karşı karşıya olabileceğini vurguluyor. Bu nedenle, politika yapıcıların dikkatli ve tedbirli olmaları gerektiğini belirtiyorlar. Ekonomideki belirsizliklerin devam etmesi durumunda, Türkiye’nin ekonomik büyüme potansiyelinin daha da zorlanabileceği uyarısında bulunuyorlar.