Olay, 6 Ekim 2023 tarihinde sabah saatlerinde Hürriyet Mahallesi’nde meydana geldi. S.U. adlı birey, apartman girişindeki merdiven önünde oyun oynayan çocukların gürültüsünden rahatsızlık duyunca dışarı çıktı. Gürültüden sinirlenen S.U., o an oyun oynayan İ.G. isimli çocuğa tekme atarak onu yere savurdu. Olayın ardından S.U. diğer çocukları da kovaladı ve bu durum ortamda panik yarattı.
Olay anı, apartman girişine yerleştirilmiş güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Güvenlik kamerası görüntülerinde, S.U.’nun İ.G.’ye saldırması ve sonrasında diğer çocukları kovalamış olması açıkça görülüyor. İ.G., S.U.’nun tekmesi sonucu yerde yığıldı ve nefes almakta zorluk çekmeye başladı. Ailesi tarafından hemen Viranşehir Devlet Hastanesi’ne götürülen çocukta yapılan muayenede dalağında yırtılma olduğu tespit edildi. İ.G., hastanede tedavi altına alınırken, ailesi bu duruma sebep olan S.U.’dan şikayetçi oldu.
Olayın ardından S.U. polis tarafından gözaltına alındı. S.U.’nun ifadesi merak konusu oldu. Soruşturma sırasında ifadesinin alınması amacıyla sorgulanan S.U., “Gürültü nedeniyle bir anlık sinirle dışarı çıkıp, önüme gelen çocuğa tekme attım. Çok pişmanım.” dedi. Bu ifadesi, durumun ciddiyetini vurguladı ve S.U.’nun pişmanlık hissettiği belirtildi. Ancak bu ifade, olayı gerçekleştirdiği gerçeğini değiştirmedi.
S.U.’nun gözaltı süreci, adli işlemlerinin tamamlanmasının ardından devam etti. Savcılığa sevk edilen S.U., burada suçlamalarla karşı karşıya kaldı ve olayın ciddiyeti dikkate alınarak tutuklandı. S.U.’nun tutuklanması, hem olayın mağduru olan İ.G.’nin ailesi hem de toplum için önemli bir mesaj niteliği taşıdı. Çocuklara karşı şiddetin kabul edilemez olduğu bir kez daha vurgulanmış oldu.
Bu tür olaylar, çocukların güvenliği ve sağlığı noktasında kaygılar doğurmakta ve toplumda büyük bir infial yaratmaktadır. Çocuklar, oyun oynamanın keyfini çıkarmak yerine bu tür tehditlerle karşılaşmamalıdır. O dönem yaşanan bu olay karşısında toplumun duyarlı olması ve çocukların güvenli ortamda büyümesi için mücadele etmesi gerekmektedir. Bu durum, sadece bir ailenin başına gelen bir olay değil, ülke genelinde çocuk güvenliğinin sağlanması açısından dikkate alınması gereken bir mesele haline gelmiştir.
SU’nun eylemi sadece fiziksel bir saldırı değil, aynı zamanda bir çocuk için travmatik bir deneyim oluşturmuştur. İ.G. bu olayla birlikte sadece fiziksel değil, duygusal bir travma da yaşamaktadır. Bu tür şiddet olayları çocukların psikolojik gelişimlerini de olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, ebeveynlerin, öğretmenlerin ve diğer yetişkinlerin çocuklara karşı şiddeti reddeden bir yaklaşım sergilemeleri ve aynı zamanda hukukun üstünlüğü çerçevesinde çocukları koruyan yasaların uygulanmasını sağlamaları büyük bir önem taşımaktadır.
SU’nun tutuklanmasının ardından, sosyal medya platformlarında bu olaya dair pek çok yorum yapıldı. Kamuoyunda, çocuklara yönelik şiddet olaylarının cezasız kalmaması gerektiği yönünde çağrılar yapıldı. Bu durum, benzer olayların önüne geçilmesi adına toplumsal bir farkındalık yaratma çabasını da beraberinde getirdi. İnsanlar, çocukların haklarının korunması gerektiği konusunda daha fazla duyarlılık göstermeye başladı ve bu olayın bir dönüm noktası olabileceği ifade edildi.
Sonuç olarak, çocuklara yönelik bu tür şiddet olaylarının önüne geçmek için öncelikle ailelerin bilinçlenmesi gerekmektedir. Ailelerin çocuklarıyla sağlam bir iletişim kurmaları, onları koruma ve güvenli bir alan sağlamada en önemli faktör haline gelecektir. Bunun yanı sıra, devletin ve eğitim kurumlarının da