Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir, diş sıkma alışkanlığının önemine ve gerekliliğine dikkat çekerek, özellikle çocuklarda bu alışkanlığın kontrol altına alınmasının önemini vurguladı. Yetişkinlerde dahi diş sıkma alışkanlığının tedavi edilmesinin zorluğunu açıklayan Demir, çocuklar üzerinde durumun daha da dikkatlice izlenmesi gerektiğini ifade etti.
İSTANBUL (İGFA) – Diş sıkma alışkanlığı, çocukların günlük yaşamlarında karşılaştıkları stresli durumlar sırasında ya da uyku esnasında çene ve çiğneme kaslarını kontrolsüz bir şekilde kullanmalarıyla ortaya çıkmaktadır. Bu durum, çene eklemine uygulanan güçlü baskılarla sonuçlanabilir. Henüz tedavi edilmediği takdirde, çocukluk döneminde geçici sorunlara yol açabileceği gibi ilerleyen yaşlarda daha karmaşık tedavileri gerektiren eklem hastalıklarına da neden olabilmektedir. Bu bağlamda Dt. Nurgül Demir, çocuklarda izlenmesi gereken uygun yöntemler üzerine doğru adımlar atılmasının önemini özellikle vurguladı.
Bunun yanında, Demir, genç bireylerde benzer şekilde diş sıkma alışkanlığının gece uyku sırasında veya gün içinde ortaya çıkabileceğini belirtmekte. “Diş sıkma genelde diş gıcırdatma ile birlikte görülebilir. Küçük yaştaki hastaların bu alışkanlığının farkına varmak daha zor olduğundan, bruksizm (diş sıkma) tanısı konan çocuklarda ebeveynlerin dikkatli olması oldukça önemlidir” şeklinde konuştu.
KULAK AĞRISI, BAŞ AĞRISI, UYKU DÜZENSİZLİKLERİ VARSA DİKKAT!
Ebeveynlerin çocuklarının uyku esnasındaki davranışlarını izlemelerinin önemini vurgulayan Nurgül Demir, “Diş sıktığı fark edilen bir çocuğun diş gıcırdatma alışkanlığı olup olmadığını kontrol etmek oldukça mühimdir; ancak sadece diş sıkma alışkanlığı bulunan hastalarda teşhis genellikle kulak ağrısı, baş ağrısı ve uyku düzensizlikleri gibi semptomlar ortaya çıktığında konulmaktadır. Şiddeti az olan bruksizm hastalarındaki ilk teşhis ise genellikle diş muayenesi sırasında yapılmaktadır. Diş yüzeyinde aşınmalar, çatlaklar veya kırıklar gözlemlendiğinde ve çene ekleminde ağrı hissedildiğinde bruksizm teşhisi konulması, olası büyük sorunların önüne geçebilir” ifadelerini kullandı.
Çocuklarda bruksizm plağı veya botoks uygulamalarının kesinlikle uygun olmadığının altını çizen Dt. Nurgül Demir, “Eğer çocuğunuzun gece tatlı rüyalar sırasında diş gıcırdatma sesine kulak misafiri olduysanız, onu derin uyku sırasında uyandırmak, çiğneme kasları üzerinde uygulanan kuvvetin azaldırılmasına yardımcı olabilir. Bu noktada alışkanlığın sıklığını azaltmaktan bahsetmek gerekir; bu da kas hafızasını zayıflatıp bruksizmin zamanla sona ermesine olanak sağlayabilir” şeklinde konuştu.
Demir, “Sakız çiğnemek gibi eylemlerin çiğneme kaslarının sürekli olarak aktif duruma geçmesini sağlayarak, diş sıkma sırasında çene eklemine yük bindirdiğini” belirtti. Ayrıca, diş sıkma alışkanlığının çene ekleminde yaratmış olabileceği hasarları göz önünde bulundurarak, elma ve hamburger gibi besinlerin parçalara ayrılarak tüketilmesini önerdi. Bunların yanı sıra, ağız açık konumdayken çene eklemine külfet yüklenilmesi gerektiğini not etti. “İleri seviyede diş sıkan çocuklarda zamanla dişlerde aşınma ve alt yüz boyutlarında düşme meydana gelebilir. Bu nedenle,
