Başkan Recep Tayyip Erdoğan, anne Yasemin Minguzzi ile yaptığı telefon görüşmesinde, oğulları Ahmet Minguzzi’nin yaşadığı trajedinin ardından faillerin hak ettikleri cezayı almaları için süreci yakından takip edeceğini ifade etti. Bu görüşme, aile için son derece kritik bir dönemde gerçekleşmiştir ve Erdoğan, durumu yakından izleme sözü vererek acılı aileye destek olma arzusunu dile getirdi.
Ahmet Minguzzi’nin vefatı nedeniyle duyduğu üzüntüyü dile getiren Başkan Erdoğan, “Ahmet’e Allah’tan rahmet dileyerek, aileye sabır diledi. Ayrıca, “Ahmet’imizin de Rabbim inşallah mekanını cennet kılsın. Şöyle uygun bir zamanda da bir araya gelelim, biraz dertleşelim bayramdan sonra,” ifadelerini kullandı. Bu sözlerle, Erdoğan’ın yalnızca bir lider değil, aynı zamanda acılı aileye bir dost olarak da yanlarında olduğunu hissettirmek istediği anlaşıldı.
Telefon görüşmesi sırasında Yasemin Minguzzi, “Çok sevinirim Sayın Cumhurbaşkanım,” yanıtıyla Erdoğan’ın bu önerisini olumlu karşıladı. Anne Minguzzi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Cumhurbaşkanım, gerçekten Ahmet, bütün ülkemizin çocuklarının ciğerini yaktı. İnanın çocuklar her gün mezarına gidip Yasin okuyor.” Bu duygusal ifade, Ahmet’in sadece ailesi için değil, geniş bir topluluk için de ne kadar değerli bir birey olduğunu gösteriyor.
Ayrıca Yasemin Minguzzi, oğlunun bir misyonla dünyaya geldiğini ve bu misyonun toplumda bir şeyleri değiştirmek olduğunu vurguladı. “Tabii ki bütün çocuklarımız özel ama bir misyon edinerek bir şeyleri değiştirerek geldi benim oğlum,” diye ekledi. Bu sözler, Ahmet’in yaşam dolu ve anlamlı bir varlık olduğuna dair inancını yansıtmakta; bir annenin kaybettiği evladının anısını onurlandırma çabasını gözler önüne sermektedir.
Bu görüşmede, Yasemin Minguzzi ayrıca olayın failleri için “cani” tanımlaması yaptı ve onların yetişkin olarak yargılanmalarını talep etti. Bu noktada, Erdoğan’ın tavrı, adaletin sağlanmasına yönelik kararlılığını yineledi. Erdoğan, “Ailenize sabırlar dileyerek, Ramazan Bayramınızı şimdiden tebrik ederim,” diyerek ailenin üzerindeki acının hafiflemesine umut olma çabasını gösterdi. Bu şekilde, hem babası hem de toplumu etkileyen bir kaybın ardından gelen acının garnitürünü oluşturmuş oldu.
Başkan Erdoğan’ın bu süreçte gösterdiği duyarlılık, sadece bir liderin değil, aynı zamanda bir insanın, yaşamın değerine saygı gösterdiğinin en güzel örneklerinden biridir. Oğul Ahmet’in kaybı, sadece ailesinin değil, tüm toplumun yüreğini sızlatmıştır. Yasemin Minguzzi, oğlunu kaybetmenin acısıyla birlikte, adaletin sağlanması için yürütülen çabaları da desteklemekte ve devletten beklentilerini açık bir şekilde ifade etmektedir.
Sonuç olarak, bu görüşme, bireylerin hayatlarına dokunan trajedilerin ve acıların devlet otoritesi tarafından nasıl karşıladığını gösteren önemli bir tablo oluşturmakta. Ailelerin kaybettikleri evlatları için adalet arayışı, sadece bireysel bir malzeme olarak değil, kolektif bir mücadele olarak toplumsal bir ihtiyacı da gözler önüne seriyor.
