Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ruanda’nın Türkiye Büyükelçisi Charles Kayonga’yı resmi bir ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti. Kayonga’nın ziyareti, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin güçlenmesi adına önemli bir adım oldu. Görüşmede, Kayonga’nın Türkiye’ye yaptığı görev sürecindeki katkıları ve işbirliği imkanları ele alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayonga’ya yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkürlerini iletti ve Ruanda ile Türkiye arasındaki ilişkilerin daha da gelişmesi için çalışmaların artırılması gerektiğini vurguladı. Kayonga da Türkiye’yi ülkesinde güçlü bir dost ve işbirliği partneri olarak gördüklerini ifade etti.
Görüşmede, ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası konular da ele alındı. Özellikle Orta Doğu ve Afrika’daki gelişmeler üzerinde duruldu. Erdoğan, Ruanda’nın bölgesel barış ve istikrar için gösterdiği çabalardan dolayı takdirlerini iletti.
Charles Kayonga, Türkiye’ye yaptığı ziyaretin ardından başkent Ankara’dan ayrıldı ve Ruanda’ya dönerek görevine devam etti. Görüşme sonrasında yayınlanan ortak bildiride iki ülkenin dostane ilişkileri ve ortak çıkarları doğrultusunda işbirliğine devam etme kararlılığı vurgulandı.
Her iki lider de, Ruanda ve Türkiye’nin ekonomik, kültürel ve siyasi alanlarda işbirliğini artırmak için ortak çaba sarf edeceklerini belirtti. Görüşmenin olumlu bir havada geçtiği ve gelecekte daha geniş bir işbirliği potansiyeli olduğu bildirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kaşonga’yı kabul ederken, Ruanda’nın Türkiye ile olan dostluğunu ve işbirliğini takdir ettiğini belirtti. Görüşme sırasında, iki ülke arasındaki ticaretin ve yatırımların artırılması konusunda karşılıklı fikir alışverişi yaptılar. Türkiye’nin, Ruanda’ya olan destek ve işbirliğini sürdüreceği kaydedildi.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ruanda Büyükelçisi Charles Kayonga’yı kabul ettiği görüşme, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesi ve işbirliğinin artırılması yönünde pozitif bir adım olarak nitelendirildi. İki ülke lideri arasındaki görüşmenin sonuçları, gelecekteki ortak projeler ve işbirliği alanlarının geliştirilmesine yönelik umut verici bir adım olarak değerlendirildi.