Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararları, bir dizi önemli değişikliği içeriyordu. Bu kararlar arasında Kanada nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğine atanan Can Dizdar da yer alıyordu. Kararnamenin 2, 3 ve 4’üncü maddeleri gereğince yapılan bu atama önemliydi.
Ayrıca Ticaret Bakanlığı’nda boş olan Strateji Geliştirme Başkanlığına Adil Yıldırım, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda açık bulunan Başmüfettişliğe Müfettiş Sıdık Akkılıç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda açık bulunan İş Müfettişliğine Tuğba Yiğit ve Hüseyin Kasay atandı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda da Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Üyeliklerine Musa Coşkun, Hüseyin Küçük, Abdullah Refik Acar, Osman İyişenyürek ve İbrahim Noğman getirildi.
Kararlar ayrıca bazı görevden almaları da içeriyordu. Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı Kadın Statüsü Genel Müdür Yardımcısı Hülya Yavuz, Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdür Yardımcısı Can Yıldız ve Hukuk Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Gökçen Aygün görevlerinden alındı.
Üst kademe kamu yöneticiliklerine yapılan 25 yeni atama da dikkat çekiciydi. Ticaret Bakanlığı’na 9, Dışişleri Bakanlığı’na 6, Milli Savunma Bakanlığı’na 4, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na 3, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na 2, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ise 1 kişi atanmıştı. Ayrıca çeşitli kurumların yönetim kurulu üyeliklerine de 18 kişi atandığı bildirildi.
Bu atama kararlarıyla Türkiye’nin iç ve dış politikasında bazı önemli değişiklikler yaşanabileceği öngörülmekteydi. Yeni atanan isimlerin, görevlerindeki başarılı performanslarıyla bilinen kişiler oldukları düşünülmekteydi. Aynı zamanda görevden alınan isimlerin yerine getirilenlerin, yeni bir vizyon ve stratejiyle ilgili olabileceği de değerlendiriliyordu.
Atama kararlarının Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından Türkiye’nin farklı kurumları ve bakanlıkları üzerindeki etkileri ve değişimler yakından takip edilmekteydi. Kamuoyu, bu atamaların ülke politikaları ve yönetiminde nasıl bir değişiklik doğuracağını merakla bekliyordu. Yapılan atamaların Türkiye’nin ileriye dönük stratejileri ve hedefleri doğrultusunda olduğu düşünülmekteydi.