Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan Prof. Dr. Daron Acemoğlu, ödülünün ardından 2024 yılı itibarıyla İstanbul’a geldi. Nobel ödüllü ekonomist, Brand Week İstanbul zirvesinde dünya ekonomisi, yapay zekâ, nüfus dinamikleri ve iklim değişikliği gibi çeşitli konularda önemli yorumlarda bulundu.
Prof. Dr. Acemoğlu, Nobel ödülünden sonra ilk kez Türkiye’ye gidişi esnasında, ABD’deki gelir eşitsizliği ve yapay zekânın iş piyasasındaki etkileri gibi kritik detaylara vurgu yaptı. ABD ekonomisinin büyümekte olmasına rağmen gelir eşitsizliğinin arttığını dile getiren Acemoğlu, 1980 ve 2015 yılları arasında bu uçurumun hızla genişlediğini belirtti.
Amerika’daki ücret eşitsizliğinin politik yapı ile yakından bağlantılı olduğunu ifade eden Acemoğlu, “ABD tarihinde neredeyse yarısının büyümeden pay almadığı başka bir dönem yok.” şeklinde bir değerlendirmede bulundu. Bu durumun özellikle ekonomi politikalarını daha adil hale getirilmesi gerekliliğini ortaya koyduğunu belirtti.
TÜRKİYE HIZLI YAŞLANACAK
Acemoğlu, dünya nüfusundaki artışın sona erdiğini ve 2050 itibarıyla dünya nüfusunun zirveye ulaşacağını ve sonrasında düşüş eğilimine gireceğini öngördü. Ayrıca Türkiye’nin bu yaşlanma trendinden etkilenerek birçok ülkeden daha hızlı bir yaşlanma süreci yaşayacağını ifade etti. Prof. Dr. Acemoğlu, “Yaşlanan toplumlar ekonomik ve sosyal birçok sorunlarla karşılaşabilir.” ifadesini kullandı.
Yaşlanmaya karşı önlem alan gelişmiş ülkeler arasında Almanya, Japonya ve Güney Kore’yi örnek gösteren Acemoğlu, bu ülkelerin robot teknolojilerini ve işgücünü etkin bir biçimde kullanarak yaşlanan nüfus problemini çözmeye çalıştıklarını dile getirdi.
YAPAY ZEKA DOĞRU YÖNLENDİRİLMELİ
Acemoğlu, yapay zekânın üretkenliği artırma potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekti. Ancak, bu teknolojinin doğru yönlendirilmesinin büyük bir önem arz ettiğini vurguladı. Günümüzde yapay zekânın çoğunlukla otomasyon çerçevesinde kullanıldığını söyleyen Acemoğlu, “Eğer yapay zekâ, insanların yaptığı işleri makinelere devretmektense insanlarla birlikte çalışacak şekilde yönlendirilirse işçi kesiminin üretkenliği artırılabilir.” şeklinde konuştu.
Bu bağlamda, yapay zekânın insani iş gücünün yerini alması yerine, insanlarla iş birliği içinde daha verimli hale gelmesi gerektiğini belirtti. Böylelikle, teknolojinin insan hayatını kolaylaştıran, istihdamı artıran ve sosyal adaleti gözeten bir araç haline gelmesi mümkün olacaktır. Acemoğlu’nun verdikleri bu bilgiler, hem Türkiye hem de dünya genelinde gelecekteki ekonomik politikaların şekillenmesinde önemli bir rehber niteliği taşımaktadır.