Türkiye’nin siyasi gündemi, terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeler, idari görevden uzaklaştırmalar ve tutuklu politikacıların ziyaretleri ile şekilleniyor. 28 Aralık tarihinde, DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Van Milletvekili Pervin Buldan, Öcalan ile İmralı Adası’nda görüşme gerçekleştirmek üzere bir araya geldi. Bu önemli görüşmenin ardından, beraberinde görevden uzaklaştırılmış olan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş’u, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’i ziyaret ettiler. Ayrıca, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) TBMM Grubu, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, Deva Partisi ve Yeniden Refah Partisi gibi diğer siyasi partileri de ziyaret ettiler.
DEM Partisi heyeti, 29 Aralık’ta, eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’ya, Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ziyarette bulundular. Bu ziyaretler, Türkiye’nin mevcut siyasi ortamında önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Ziyaret edilen kişilerin siyasi geçmişleri ve tutukluluk halleri, Türkiye’deki ceza hukuku ve siyasi tutuklularla ilgili tartışmaları derinleştiriyor.
DEM Partisi heyeti, 30 Aralık’da da eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ı ziyaret etmek üzere Kocaeli’nin Kandıra ilçesindeki 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gitti. Heyet içinde yer alan Sırrı Süreyya Önder ve Ahmet Türk, saat 12.20 civarında cezaevine giriş yaptı. Pervin Buldan ise daha sonra heyete katıldı. Yüksekdağ’ın, 16 Mayıs 2024 tarihinde sonuçlanacak olan davalarda 30 yıl 3 ay hapis cezası ile yargılandığı biliniyor. Bu davalar arasında ‘Devletin birliğini ve ülkü bütünlüğü bozmak’, ‘Suç işlemeye tahrik’, ‘Terör örgütü propagandası’ ve ‘Seçim yasaklarına aykırı hareket etmek’ suçlamaları yer almakta.
Özellikle ‘Kobani davası’ olarak bilinen dava, Türkiye’de siyaset ve hukuk alanında önemli bir yer tutmakta. Davanın karar tarihi yaklaşırken, kamuoyunda bu konuyla ilgili tartışmalar da artıyor. Yüksekdağ gibi birçok siyasetçi, Türkiye’nin siyasi yapısındaki gerilim ve çatışmaların gözler önüne serilmesine yol açıyor. Ziyaretler ve devam eden davalar, Türkiye’nin hükûmet ile muhalefet arasındaki ilişkilerin nasıl şekillendiğini, hukukun nasıl uygulandığını göstermekte büyük bir önem taşıyor.
Ziyaretlerin ardından, siyasetin geleceği hakkında konuşmalar yapılması ve analistlerin değerlendirmelerde bulunması bekleniyor. Türkiye’deki güncel siyasi atmosfer, birbirine zıt görüşler arasındaki çatışmalarla yansıtılmakta ve bu da toplumda geniş bir yankı uyandırmaktadır. DEM Partisi’nin gerçekleştirdiği bu ziyaretler, hem destek mesajı vermek hem de tutuklu siyasetçilere yönelik dayanışma göstermek için önemli bir adım olarak nitelendiriliyor.
Öte yandan, dikkat çeken bir diğer husus da, bu ziyaretlerin muhalefet ve hükümet partileri arasındaki ilişkilerin seyri üzerindeki etkileri. Siyasi partilerin, bu tür ziyaretlere nasıl yaklaştığı ve karşı tarafın beklentilerine ne ölçüde cevap verebildikleri, Türkiye’deki siyasi ortamı belirleyici faktörlerden biri olacaktır. Hükûmetin, muhalefet partileri ile olan ilişkileri, kamuoyundaki algıyı doğrudan etkilerken, ziyaret edilen tutukluların da siyasi pozisyonları ve destek aldıkları toplum kesimlerinin etkisi göz