TUNCELİ VE OVACIK İLE İLGİLİ KAYYIM ATANMASI
Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyım atanması, Demokrasi ve Alevilik Partisi (DEM Parti) için bölücü dürtülerin bir kez daha su yüzüne çıkmasına neden oldu. DEM Partili Tunceli Belediye Eş Başkanı Birsen Orhan, kayyım atanmasını 1938 yılında Dersim’de gerçekleştirilen işgal ile kıyaslayarak, “Bunlar Dersim’i nasıl 1938’de işgal ettilerse bugün yine belediyemizi işgal ediyorlar” şeklinde bir ifade kullandı. Bu söylem, tarihi bir olaya göndermede bulunan Orhan’ın küstah tavrını gözler önüne serdi.
Atatürk döneminde yaşanan Dersim İsyanı’nın sert askeri tedbirlerle bastırılmasına dikkat çekerken, Orhan’ın bu sözlerine Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yöneticilerinin herhangi bir tepki vermemesi dikkat çekti. Orhan, Tunceli Belediyesi önünde yaptığı konuşmada, halkı mücadeleye davet ederek, “Bunlar işgalci… Bunları izlemeyin… Gelin göğüs verin mücadelemize… Birlikte savaşalım!” ifadelerini kullandı.
KAYYIM ATANMASINDAN SONRAKİ REAKSİYONLAR
4 Kasım 2023 tarihinde Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atanmasının ardından DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da benzer bir üslupla cevap vermişti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile ortak bir platformda buluşan Bakırhan, Mardin Büyükşehir Belediyesi önünde yapmış olduğu konuşmada, “Çok iyi bilsinler ki Seyit Rıza ne yaptıysa, Şeyh Sait ne yaptıysa, Mazlumlar, Denizler, Sakineler ne yaptıysa Kürt halkı da onların yaptığını yapacaktır” ifadelerini kullandı.
Bakırhan, bahsettiği Seyit Rıza’nın Dersim isyanının elebaşı olduğunu belirtti. Ayrıca “Sakine” olarak andığı Sakine Cansız’ın terör örgütü PKK’nın kurucuları arasında yer aldığını unutmadı. Bu ifadeler, bölgedeki gerilimli atmosferi daha da artırdı.
ESENYURT BELEDİYESİ’NDEN ÇARPICI BULGULAR
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in makam odasında ele geçirilen dijital kitapçık ise dikkat çekici başka bir durumu gözler önüne serdi. Terör örgütü PKK ile iltisak nedeniyle tutuklanan Özer’in makamında bulunan 145 sayfalık kitapçık, CHP döneminde Tunceli’de gerçekleştirilen askeri harekâtları “katliam” ve “sömürge” olarak nitelendirerek büyük bir tartışma yarattı. Bu kitapçıkta, Türk askerine kurşun sıkan isyancılar ‘direnişçi’ olarak tanımlanırken, devletin askerî operasyonları ise “katliam” olarak değerlendiriliyor.
Bu durum, siyasetteki kutuplaşmayı ve bölgedeki hassas dengeleri bir kez daha gündeme taşıyarak, halk arasında tartışmalara yol açtı. Çeşitli siyasi partiler ve toplumsal kesimlerden gelen tepkiler, bu tür söylemlerin toplum üzerinde yarattığı tahribatı ve bölünmeyi derinleştirme potansiyelini vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyım atanması, bölgedeki siyasi çatışmaların ve tarihsel olayların günümüzde nasıl bir yankı bulduğunu ortaya koymaktadır. Bu olgu; yerel yönetimlerin, siyasi partilerin ve toplumsal dinamiklerin birbirleriyle olan ilişkilerini de etkileme potansiyeline sahiptir.
____________
KAYNAK: HABER7