30 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır Valiliği, o dönemde bölgede olayların çıkmasını engellemek amacıyla 15 gün süreyle toplantı ve gösteri yürüyüşlerini yasakladı. Ancak bu yasağa rağmen 12 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da oturma eylemine katılan DEM Partili Saliha Aydeniz, güvenlik güçlerine zorluk çıkardı. Bu durumun ardından terör cenazesine katılan Aydeniz, tekrar güvenlik güçlerine zorluk çıkardı ve o dönemde iki polisin yaralanmasına neden oldu.
Saliha Aydeniz, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının engellendiğini iddia ederek, “kasten yaralama” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık, suç duyurusu üzerine “görevi kötüye kullanma” suçundan soruşturma izni için dosyayı Diyarbakır Valiliği’ne gönderdi. Valilik ise herhangi bir kamu görevlisinin görevi kötüye kullandığının tespit edilemediğini belirterek dosyanın kapatılmasına karar verdi.
Aydeniz, Valiliğin kararına itiraz etmek amacıyla 27 Ocak 2020 tarihinde Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurdu, ancak itirazın süre aşımı nedeniyle incelenemeyeceği kararı verildi. Bunun üzerine Aydeniz, 15 Aralık 2020 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi, dosyayı inceledikten sonra DEM Partili Saliha Aydeniz’in 100 bin TL manevi tazminat almasına karar verdi.
Yaşanan olaylar neticesinde DEM Partili Aydeniz’in gösteri ve yürüyüş hakkının engellendiği iddiasıyla başlattığı suç duyurusu süreci, mahkeme kararları ve Anayasa Mahkemesi’nin aldığı tazminat kararlarıyla son buldu. Olaylar, güvenlik güçleri ile siyasi parti üyesi Aydeniz arasındaki gerilimi ve hukuki süreçleri içerdi. Aydeniz’in tazminat alması, olayların yargıya intikal ettiğini ve kararların yasal süreç dahilinde alındığını gösterdi.
