Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi merkezli 7.7 büyüklüğündeki depremde Çukurova İlçesi Güzelyalı Mahallesi’nde bulunan 14 katlı Alpargün Apartmanı yıkıldı ve 96 kişi hayatını kaybetti. Depremin ardından müteahhit ve teknik uygulama sorumlusu Hasan Alpargün, KKTC’ye kaçtı. Ancak, yapılan soruşturma sonucunda hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve Lefkoşa Emniyet Müdürlüğüne teslim olarak Türkiye’ye getirilip tutuklandı. Alpargün’ün, milyonlarca doları Türkiye’den KKTC’ye transfer etmeye çalıştığı ve Lefkoşa’da mülk satın almak için girişimlerde bulunduğu iddia edildi.
Alpargün’ün Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasının devam ettiği sırada, Konya Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan bir ekipten binanın yıkılmasıyla ilgili bilirkişi raporu talep edildi. Rapor, binanın yıkılmasının sebeplerini teknik detaylarıyla açıkladı. Bazı kolonlarda yeterli miktarda demir kullanılmadığına ve kolonların minimum donatı gerekliliklerine uyulmadığına dikkat çekildi. Ayrıca, binanın o dönem yürürlükte olan deprem yönetmeliği standartlarını karşılamadığı ve kullanılan betonun kalitesiz olduğu belirtildi.
Hasan Alpargün, ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçlamasıyla 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Yargılama süreci devam ederken, raporun detaylarına göre binanın yapılanması sırasında çeşitli eksiklikler ve standartlara uyulmaması nedeniyle yıkıldığı belirlendi. Bu durum, Alpargün’ün ihmali ve dikkatsizliği olarak yorumlandı. 27 Haziran’da Alpargün’ün yargılanmasına devam edilecek.
Bu trajik olay, inşaat sektöründeki düzensizlikler ve yetersiz denetimlerin sonucu olarak değerlendirilmekte ve benzer durumların önlenmesi için daha sıkı önlemler alınması gerektiği vurgulanmaktadır. Deprem gibi doğal afetlerde güvenilir yapıların inşa edilmesi ve denetlenmesi önem taşımaktadır. Alpargün Apartmanı faciası, önlem alınmaması halinde benzer felaketlerin tekrarlanabileceği uyarısında bulunmaktadır.
Sonuç olarak, Alpargün Apartmanı’nın yıkılması sonucu yaşanan trajedi, yapısal kusurlar ve denetim eksikliklerinin bir kombinasyonu olarak değerlendirilmekte ve adaletin yerini bulması için sürecin titizlikle yürütülmesi gerekmektedir. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için gerekli tedbirler alınmalı ve yapı sektöründe denetimler sıkılaştırılmalıdır.