Chicago merkezli Zakat Foundation of America (ZFA) işbirliğinde başlatılan “Eli Yaman” çarşısı, zor günlerden geçen kadınların bir araya gelerek dayanışma içinde üretim yaptığı önemli bir platform haline geldi. Bu çarşıda, tamamı depremzede olan kadınlar, el emeğiyle ürettikleri ürünleri sergileyerek ev ekonomilerine katkı sağlamaktadır. Hazırladıkları ürünler arasında el örgüsü, sabun, hediyelik eşyalar ve bakır işlemeciliği gibi zanaat eserleri bulunmaktadır. Bu ürünler, sadece kadınların ekonomik bağımsızlıklarını pekiştirmekle kalmayıp aynı zamanda dayanışma ruhunu da güçlendiriyor.
Atmalı Kadın Kooperatifi Başkanı Nurcan Güvenç, düzenlenen fuara davet üzerine katıldıklarını belirtti. Güvenç, bu fuarın önemine vurgu yaparak, “Fuarda yöresel ürünler satmaktayız. Yıkılmış şehrimizi yeniden ayağa kaldırmak için kadınlarımızın birlik ve beraberlik içerisinde kurdukları kooperatiflerde, satış stantlarında satış yapmaktayız.” dedi. Bu ifadeleriyle, sadece ekonomik bir faaliyet içerisinde olmadıklarını, aynı zamanda duygusal ve sosyal bir bağ kurma çabası içinde olduklarını da gözler önüne serdi.
Fuarda sergilenen ürünler, kadınların yarattığı sanat eserleri ve zanaat ürünleri olarak dikkat çekiyor. Bu ürünler, hem kadınların yeteneklerini ortaya koyarken hem de toplumda dayanışma duygusunu güçlendiriyor. Kadınların bu süreçte ortaya koyduğu çaba, sadece kendi hayatlarını değil, aynı zamanda birlikte yaşadıkları toplumu güçlendirme açısından da büyük bir öneme sahiptir.
Çarşının diğer bir önemli katılımcısı, Fortuna Kadın Kooperatifi Başkanı Tuba Güleş oldu. Güleş, depremzede kadınların, enkazdan çıkardıkları eşyalarla yeniden hayata tutunduklarını ifade etti. Bu durum, kadınların gösterdiği direnci ve kararlılığı sembolize ediyor. Enkaz altında kalan değerli anıların yeniden hayata döndürülmesi, onların geçmişe bağlılıklarını ve geleceğe dair umutlarını besliyor.
Bu tür girişimler, sadece ekonomik kazanımlarla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda kadınların güçlenmesini ve toplumsal rollerinin yeniden şekillenmesini sağlıyor. Her bir kadın, kendi ürününü sergileyerek kendi hikayesini yazıyor. Bu süreç, yalnızca bireysel başarılar değil, bütün bir topluluğun yeniden yapılanma sürecine de katkıda bulunuyor.
“Eli Yaman” çarşısı, aynı zamanda bir dayanışma alanı olarak da işlev görmekte. Kadınlar burada sadece ticaret yapmakla kalmayıp, bir araya gelerek deneyimlerini paylaşıyor, birbirlerine destek oluyor ve dayanışmanın güzelliklerini yaşıyorlar. Bu tür etkinlikler, yerel halkın kültürel değerlerinin ve zanaat becerilerinin korunmasına da katkıda bulunuyor. Ayrıca, kadınların ekonomik özgürlüklerine yönelik atılan adımlar, toplumsal cinsiyet eşitliği noktasında da önemli bir role sahip.
Fuar, sadece bir satış alanı olmanın ötesinde, kadın girişimciler için bir ilham kaynağı haline geliyor. Katılımcı kadınlar, birbirlerinden öğrenerek ve etkileşimde bulunarak kendilerini geliştirme fırsatı buluyorlar. Bu durum, kadınların özgüvenlerini artırmakta ve daha büyük projelere yönelme cesareti vermektedir.
Sonuç olarak, Chicago’daki “Eli Yaman” çarşısı, zorluklar içinde yaşam mücadelesi veren kadınların bir araya geldiği, dayanışmanın ve üretkenliğin sergilendiği bir alan sunuyor. Bu çarşı, ekonomik bağımsızlığın yanı sıra, sosyal bağların güçlenmesine ve topluluk olmanın önemine de dikkat çekiyor. Kadınların üretime katılımı, onların toplumsal birliğini artırırken, gelecek için umut vadediyor. Geçmişte yaşanan zor dönemlerin üstesinden gelinmesi, bu tür dayanışma girişimleriyle mümkün olacaktır.
