“`html
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin Bursa İl Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar programında şehit ve gazi aileleriyle bir araya geldi. Bursa’da gerçekleştirdiği bu buluşmada, Nevruz Bayramı kutlamalarında ortaya çıkan yasadışı sembollere ve davranışlara dikkat çekerek, toplumsal huzurun önemine vurgu yaptı. Destici, Nevruz kutlamalarında on binlerce kişinin toplandığını, bu kişilerin ellerinde sözde Kürdistan bayrakları, PKK paçavraları ve terörist başına ait posterler taşıdığını ifade etti. Ayrıca bu kutlamalarda PKK’nın şarkılarının söylendiğini ve en büyük dövizin ‘azadiye’ yani bağımsızlık yazılı olduğunu belirtti. “Bu durum açıkça bağımsızlık ve ayrı devlet istemek anlamına geliyor,” diyen Destici, Türkiye’nin mevcut durumunu göz ardı etmenin yanlış olduğunu, bu tür olayların toplumda büyük bir ayırımcılığa ve güvensizliğe yol açabileceğinin altını çizdi.
Mustafa Destici, Türkiye’nin 40 yıldan fazla bir süredir terörle mücadele ettiğini hatırlatarak, karşımıza çıkan yapıların bağımsız bir iradeye sahip olmadığını, bunların dış güçlerin kuklası olduğunu öne sürdü. Ülkenin birliğini ve dirliğini korumak adına verilen mücadelenin önemine dikkat çekti. “Binlerce askerimiz ve evladımız şehit oldu. Biz, aynı yerde durmaya devam ediyoruz; terörle müzakere değil, ancak mücadele olmalıdır,” dedi. Terörle müzakere etmenin, geçmişteki kötü sonuçlardan ders alınmaması demek olduğunu vurgulayarak, “Eğer, 40 yıllık süreçte terörün tüm unsurlarına karşı aralıksız mücadele verilseydi, bugün böyle bir ortamda olmazdık.” şeklinde konuştu. Ayrıca, 2015 yılından bu yana, terörle mücadelede elde edilen sonuçların dikkat çekici olduğuna da vurgu yaparak, bu sorunların çözümü için kararlı bir tutum sergilemek gerektiğini vurguladı.
Diyarbakır ve İstanbul’daki Nevruz kutlamalarında sergilenen tavırları eleştiren Destici, bu toplulukların tekrar benzer taleplerde bulunacağını düşünerek, Türk halkının birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesinin önemine değindi. “Ellerinde sözde bayraklarla nefret söylemlerinde bulunuyorlar,” ifadelerine yer vererek, bu durumu görmezden gelmenin bir hata olduğunu belirtti. “Biz bu sorunları çözmek zorundayız. Bunu görüp de sessiz kalanlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerine yapılan bir saldırı üzerinde gözlerini kapatıyor demektir,” dedi.
‘HANGİ ÜLKENİN MARŞINI OKUYORSAN DEFOLUP ORAYA GİDECEKSİN’
Farklı bayraklar taşıyan ve farklı marşlar okuyan kişilere dikkat çekerek, bu zihniyette olanların Türkiye için bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. “Suriye’nin kuzeyinde bir bölgesel yönetim elde etmeye çalışıyorlar ve nihayetinde bu talepleri Türkiye’ye taşıyacaklar,” dedi. Bu tür girişimlerin Türkiye’nin bütünlüğü ve güvenliği açısından son derece tehlikeli olduğunu belirtti. “Eline Türk bayrağı almayan, İstiklal Marşı’nı okuyamayan, bu vatanın evladı olamaz,” diyerek, bu sadece söylem olarak kalmamalı, somut adımlar atılması gerektiğini açıkladı. “Kimin hangi bayrağı elinde tutuyorsa, oraya gitmelidir,” şeklinde sert bir mesaj vererek, vatanseverliğin gerekliliğine vurgu yaptı. Bu tehlikeleri görmeyenlere de “aklınızı başınıza alın” tavsiyesinde bulunarak, uyarılarda bulundu.
‘GEÇERLİ BİR HUKUK SİSTEMİMİZ VAR’
Son günlerde Türkiye’de yaşanan toplumsal olaylara da değinen