Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 3 yıl önce İzmir için başlattıkları deprem erken uyarı sistemi projesinde sona geldiklerini belirtti. Prof. Dr. Sözbilir, projenin tamamlanmasıyla Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile imzaladıkları protokol kapsamında İzmir’de 12 ayrı noktaya yerleştirecekleri sistemi yakından tanıttı. Bu sistemin, depremin 16 saniye öncesinden bilinmesine olanak tanıdığını ve bu sayede insanlara erken uyarılar yapılacağını belirtti. DEÜ mühendislik fakültesinde jeoloji, jeofizik, inşaat, bilgisayar ve elektronik bölümü hocalarından oluşan bir ekip tarafından 3 yılda tamamlanan proje, tamamen yerli ve yeni bir deprem uyarı sistemi geliştirdi.
Prof. Dr. Sözbilir, ayrıca Türkiye genelinde son 100 yılda kırılmayan çok sayıda fay hattı bulunduğunu hatırlattı. Özellikle Kahramanmaraş merkezli geçen yıl yaşanan yıkıcı depremin ardından deprem sayısında artış görüldüğünü, bu da yüksek bir enerjinin açığa çıktığını gösterdi. Türkiye’de fay hatlarının sadece küçük bir kısmının kırıldığını belirten Prof. Dr. Sözbilir, Türkiye genelinde 485 faydan sadece 25’inin kırıldığını ve bu doğrultuda 14 üniversiteden yüzlerce bilim insanı tarafından fay hatlarının incelendiğini açıkladı.
İzmir’de son 100 yılda fay hatlarının yıkıcı bir deprem üretmediğini belirten Prof. Dr. Sözbilir, şehirdeki 17 fayın 6 ile 7.2 arasında büyük bir deprem üretebileceğini belirtti. Denizdeki fay hattının 30 Ekim 2020’de kırıldığını ve 6.9 büyüklüğünde bir depreme neden olduğunu hatırlattı. Tuzla Fayı’nın ise 2 bin yıllık bir deprem üretme aralığı olduğunu ve 7 büyüklüğünde bir deprem riski taşıdığını belirtti.
Son olarak, Prof. Dr. Sözbilir, Türkiye’deki kentsel dönüşümün 1999 depreminden sonra başlaması gerektiğini vurgulayarak, deprem konutlarının depremden önce yapılması gerektiğini söyledi. İzmir’de deprem konutlarının artırılmasıyla şehir içindeki insanların güvenli alanlara taşınması gerektiğini ve bu sayede kentsel dönüşüm sürecinin daha etkin bir şekilde yönetilebileceğini ifade etti.