Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun görüşmesinden önce, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Allah bana yeter” ifadesini içeren fotoğraf paylaşımı yapmıştı. Görüşmenin ardından Bahçeli, sosyal medya hesabından bir açıklama daha yaparak, “BİZCE HİÇBİR MAHSURU YOKTUR” dedi. MHP resmi Twitter hesabı üzerinden yapılan açıklamada, Bahçeli’nin şu ifadelere yer verdiği belirtildi: “Sayın Cumhurbaşkanımız doğal olarak herkesle görüşebilir, herkesle konuşabilir, herkesi dinleyebilir, bizce hiçbir mahsuru ve sakıncası yoktur. Bizim nazarımızda mahsurlu olan taraf aslı astarı olmayan söylentilerin gemi azıya alması, saçma sapan iddiaların azgınlaşması, fitnenin de kamçılanmasıdır.”
Bu açıklamanın ardından siyaset kulislerinde yeni bir gündem oluştu. Bahçeli’nin bu sözleri, siyasi çevrelerde farklı yorumlara neden olurken, kimileri bu açıklamanın ardında yatan gerçek nedenleri sorguladı. Bahçeli’nin açıklamaları, Türkiye siyasetinin önemli isimlerinin bir araya gelmesiyle ilgili spekülasyonları da beraberinde getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun görüşmesi, ülke gündeminin en çok konuşulan konularından biri haline gelirken, Bahçeli’nin bu açıklamaları ise yeni tartışma konularını beraberinde getirdi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin açıklamaları, siyasetin kırılgan yapı üzerine kurulu olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Ülke siyasetindeki gelişmeler, her geçen gün yeni bir olayla zenginleşirken, Bahçeli’nin bu açıklamaları da siyasetin dinamiklerini bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye siyasetindeki aktörler arasındaki ilişkilerin karmaşıklığı, Bahçeli’nin bu açıklamalarının da ne kadar önemli olduğunu kanıtlar nitelikteydi.
Sonuç olarak, Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun görüşmesiyle ilgili yaptığı açıklamalar, siyasetin kırılgan dengeleri üzerine yapılan spekülasyonları yeniden alevlendirdi. Bahçeli’nin bu sözleri, Türkiye siyasetindeki gelişmeleri yakından takip edenlerin dikkatini çekerken, siyasi gündemin nabzını tutanlar için de önemli bir başlık olmaya devam etti.
