Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti grubunun Meclis toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli konuşmasına, “Belki bugünden sonra ülkemin şafağı bir başka sökecektir. Belki bugünden sonra Türkiye’nin prangaları tamamen kırılacaktır. Türkiye Yüzyılı yürüyüşüne hız verme zamanıdır. Bugün kitabın ortasından konuşacağım. Alışıldık söylem kalıplarından taşmanın vakti gelmiştir.” şeklinde başladı ve ardından terörist Fetullah Gülen’in ölümüne dair bir değerlendirme yaptı.
Bahçeli, FETÖ elebaşı Gülen hakkında çok çarpıcı sözler sarf etti. “Yapılan hiçbir ihanet, hiçbir kötülük kimsenin yanına kalmaz, yarına da bırakılmaz. FETÖ elebaşına bile dünya kalmadı. Kendi topraklarında casusluk eğitimi aldığı ülkesinde Allah’a hesap vermek üzere öldü, gitti. Dileğim Allah’ın azabıyla kahrolması, ihanetini müşfik ve münafık emellere hizmetinin bedellerini tek tek ödemesi, cehennemde edediyen yanmasıdır. Bu teröristin Türkiye’de gömüleceği bir toprak yoktur. Nerede Türkiye düşmanlığı yapmışsa orada çürüyüp gitmelidir. Kulun hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı vardır. O hesabı soracak Türkiye sevdalısı yüreklerdir. Allah ihmal etmez sadece mühlet tanır.”
Bahçeli’nin sert ve kararlı sözleri, Türkiye’nin birlik ve beraberliği adına önemli bir mesaj içeriyordu. Gülen’in ölümüne ilişkin bu açıklamalar, Türk milletinin FETÖ terör örgütüne karşı duruşunu bir kez daha vurgulayan bir nitelik taşıyordu. Bahçeli’nin ifadeleri, Türkiye’nin terörle mücadelesinde kararlılıkla ilerleyeceğini ve içeride ve dışarıda hainlere geçit vermeyeceğini gösteriyordu.
Bahçeli’nin konuşması, Türk milletinin hafızasında uzun süre yer edecek ve FETÖ terör örgütü ile mücadelede gösterilen kararlılık ve azim dolu bir duruşun sembolü olacaktı. Türkiye’de güven ve istikrarın sağlanması adına önemli bir adım olan Bahçeli’nin bu açıklamaları, devletin ve milletin birlik ve beraberliğini güçlendirecek nitelikteydi.Bahçeli’nin cesur ve kararlı duruşu, Türk milletinin milli ve manevi değerlerine sahip çıkma kararlılığını bir kez daha ortaya koymuştu. Gündeme bomba gibi düşen bu açıklamalar, Türkiye’nin iç ve dış düşmanlarına net bir mesaj niteliği taşıyordu.
