Türk siyaset tarihinin önemli bir gününde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’a çağrıda bulundu. Bahçeli, Öcalan’ın tecridinin kaldırılması halinde TBMM’de DEM Parti grubuyla konuşmasını istedi. Terörün sona erdiğini ve örgütün dağıldığını açıklamasını talep eden Bahçeli, bu durumda umut hakkının yasal düzenlemelerle desteklenmesini sağlayacaklarını belirtti.
Bahçeli’nin bu çağrısına DEM Parti Eş Genel Başkanı Tulay Hatimoğulları Oruç’tan yanıt geldi. Hatimoğulları, Kürt sorununun muhatabının Türkiye’de Abdullah Öcalan olduğunu belirtti. Tecridin derhal kaldırılması gerektiğini vurgulayan Hatimoğulları, onurlu bir barış için inisiyatif almaya hazır olduklarını ifade etti. Öcalan’ın tecridinin kaldırılması için yıllardır mücadele ettiklerini dile getiren Hatimoğulları, fiziki olarak Öcalan’ın gelip konuşmasını talep etti ve bu konuda adım atılması gerektiğini söyledi. DEM Parti olarak ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını belirten Hatimoğulları, konuya acil bir şekilde çözüm bulunması gerektiğini vurguladı.
Bahçeli’nin çağrısı ve DEM Parti’nin yanıtı Türk siyasetinde büyük yankı uyandırdı. Öcalan’a yönelik tecrit konusu, uzun yıllardır tartışma konusu olmuş ve çözüm bulunamamıştı. Bahçeli’nin bu çağrısıyla birlikte DEM Parti’nin olumlu yanıtı, Türkiye’de barış sürecinin olumlu yönde ilerlemesi için umut oluşturdu. İki siyasi partinin ortak çalışması ve tutumu, ülke gündeminin en önemli meselelerinden biri olan terör sorununun çözümüne yönelik yeni bir adımın işaretçisi oldu.
Türk siyasetinde yaşanan bu gelişmeler, ülkenin içinde bulunduğu durumu ve barış sürecine yönelik gelecekte atılacak adımları belirlemede önemli bir role sahip olacak gibi görünüyor. Bahçeli’nin cesur çağrısı ve DEM Parti’nin olumlu yanıtı, Türkiye’nin terör sorunuyla etkin bir şekilde mücadele etme ve barış sürecini ilerletme iradesini göstermesi açısından önemli bir adım teşkil ediyor. Öcalan’ın tecridinin kaldırılması ve siyasi açılım sürecinin yeniden ele alınmasıyla, ülkede huzur ve istikrarın sağlanması için yeni bir fırsat ortaya çıkabilir.