Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü personeli Cemil Acar hakkında ortaya atılan ‘usulsüzlük’ ve ‘torpil’ iddialarına yanıt verme amacıyla yazılı bir açıklama yaptı. Bu açıklamada, söz konusu iddiaların ciddiyetine değinilerek, süreçle ilgili olarak atılan adımların detayları paylaşıldı. Açıklama kapsamında, Cemil Acar’ın 21 Temmuz 1998 tarihinden bu yana Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nde görev yaptığı vurgulandı.
HUKUKİ SÜRECİ BAŞSAVCILIK YÜRÜTÜYOR
Bakanlık, Cemil Acar hakkındaki şikayetler üzerine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nın müfettiş görevlendirdiğini belirtti. İddialarla ilgili soruşturma süreci ise 5 Kasım 2024 tarihinde başlatıldı. Cemil Acar, 28 Kasım tarihinde ise kendi isteğiyle emekli olmuştur. Bu tarihler arasında, iddialara dair farklı kaynaklardan gelen bilgilere ulaşılmış, ardından da soruşturma aşamasına geçilmiştir.
Ayrıca, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda elde edilen bilgi ve belgeler, 21 Şubat 2025 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir. Bu aşamada, ortaya çıkan bulguların, şikayetlerle ilgili yargı sürecinin önemli bir parçası olacağı ifade edilmiştir.
Cemil Acar ile ilgili başlatılan yargı süreci, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmektedir. Açıklamada, Acar’ın mahkemeye sevk edilmesi ve tutuklu yargılanma kararı alınması da belirtildi. Bu durum, kamuoyunda büyük bir yankı uyandırmış ve sürecin nasıl gelişeceği merak konusu olmuştur. Acar’ın durumu, devlet kurumları içindeki usulsüzlük iddialarını gündeme getirirken, kamuoyunun bu tür olaylar karşısında hassasiyetini artırmıştır.
Sonuç olarak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın yaptığı açıklama, Cemil Acar’ın durumu üzerine detaylı bir bilgilendirme sağlamış; hukuki süreçlerin titizlikle yürütüleceğinin altı çizilmiştir. Bu tür iddiaların devlet kurumlarında nasıl cevap bulacağı, kamu yönetimi açısından önemli bir mesele olmaya devam etmektedir. Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin bu tür durumlarla başa çıkma mekanizmalarının ne denli etkili olduğu, ilerleyen dönemlerde daha fazla sorgulanacaktır. Hem bürokrasi içindeki şeffaflık hem de adaletin sağlanması adına bu tür olayların üzerine gidilmesi büyük bir önem taşımaktadır.