Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Açıklaması
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), İstanbul’da gerçekleştirilen eylemlerle ilgili ortaya atılan üç dezenformasyon iddiasına yanıt verdi. DMM, bu iddialar arasında ‘RTÜK’ün talimatıyla televizyonlardaki tüm canlı yayınlar kesildi’, ‘Polis, göstericilere Vietnam Savaşı’nda kullanılan portakal gazı ile müdahale ediyor’ ve ‘Gözaltına alınan kadınlar, ‘çıplak aramayı’ reddettikleri gerekçesiyle darbedildi’ ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Açıklamada ayrıca, bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medya hesaplarından paylaşılan “RTÜK’ün talimatıyla televizyonlardaki tüm canlı yayınlar kesildi” iddiasının da doğru olmadığı aktarılmıştır. DMM, bu tür dezenformasyonların toplumda yanlış bir algı yaratma potansiyeline sahip olduğunu vurguladı ve halkı manipüle etmeye yönelik asılsız iddialara itibar edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
İkinci iddia olan ‘Polis, göstericilere Vietnam Savaşı’nda kullanılan portakal gazı ile müdahale ediyor’ ifadesinin de asılsız olduğuna dikkat çekildi. DMM, Türkiye’de böyle bir müdahale şeklinin söz konusu olmadığını belirtti ve güvenlik güçlerinin hareketlerinin ilgili mevzuat hükümlerine uygun olduğunu açıkladı. Bu bağlamda, gözaltına alınan vatandaşlara yönelik olarak arama işlemlerinin, hukuk çerçevesinde gerçekleştirildiğine vurgu yapıldı.
Son olarak, gözaltına alınan kadınlara yönelik ‘çıplak arama’ uygulaması iddialarının da gerçeği yansıtmadığını ifade eden DMM, bu konudaki tartışmaların ithamlar üzerinden sürdürülmesinin yersiz olduğunu belirtti. Kamuoyunu yanıltmaya yönelik bu tür yanıltıcı bilgiler, toplumda daha fazla huzursuzluğa yol açmanın yanında güvenlik güçlerine ve devlete olan güveni de zedelemektedir.
Dezenformasyonun Toplum Üzerindeki Etkileri
Dezenformasyon, günümüzde medya kanalları ve sosyal medya aracılığıyla hızla yayılan bir olgudur. Bu tür dezenformasyonların doğru bilgilere ulaşma konusunda toplumda kafa karışıklığı yaratmasının yanı sıra, eylemlerin ve protestoların seyrini etkileyebileceği de dikkate alınmalıdır. DMM, bu konuda halkı bilinçlendirmeyi ve doğru bilgilere erişim sağlamayı amaçlamaktadır.
Toplumda güvenin yeniden tesis edilmesi için, resmi açıklamalara dayanmak ve doğrulanmamış bilgilere itibar etmemek önem arz etmektedir. Bilhassa gazete ve sosyal medya platformlarında yer alan haberlerde dikkatli olmak, dezenformasyonun yayılmasının önüne geçebilir. DMM, bu tür durumların önüne geçilmesi adına gerekli açıklamaları zamanında yapmaya ve asılsız iddialara karşı kamuoyunu bilgilendirmeye devam edecektir.
Sonuç olarak, DMM tarafından yayımlanan açıklama ile beraber, dezenformasyonun toplum üzerindeki olumsuz etkileri ve bu etkilere karşı alınması gereken önlemler konusu bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır. Medyanın ve sosyal platformların rolü, bu tür yanlış bilgilerin yayılmasının önüne geçebilmek açısından büyük önem taşımaktadır.
