Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından hazırlanan “Dezenformasyon Bülteni 2024 Almanak”ını yayımladı. Bu almanak, 2024 yılı içerisinde ortaya çıkan dezenformasyonların doğrulamalarını içeriyor.
ANKARA (İGFA) – Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımında, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin hazırladığı bu bültenin önemine dikkat çekti. Altun, dijital çağın sunduğu olanakların yanı sıra bilgi kirliliğine zemin hazırladığına da vurgu yaptı. “Hakikate hedef alan dezenformasyon, toplumların düşüncelerini karıştıran, güven bağlarını zayıflatan, insanlığı tehdit eden bir zehir gibidir” ifadelerini kullandı.
2024’te Türkiye’ye ve insanlığa yönelik yalan haberlere, iftiralara ve karalamalara karşı titizlikle mücadele ettiklerini belirten Altun, bu süreçte karşılarına çıkan “kötü niyetli kampanyalara” karşı toplumun doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmasını sağlamaya çalıştıklarını söyledi. “Karanlık kampanyalara karşı hakikat zırhıyla durduk” diyen Altun, hazırlanan almanakta; 2024 yılı içinde meydana gelen doğal afetler, seçim döneminde yayılan yalan haberler ve özellikle İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım sırasında ortaya çıkan küresel dezenformasyon kampanyalarına karşı yapılan doğrulama çalışmalarının toplandığını ifade etti.
Altun, bu bültenin yalnızca geçmişteki yanlış bilgilere ışık tutmakla kalmayıp, gelecekteki dezenformasyonlara karşı da bir seferberlik başlatma amacı taşıdığını vurguladı. 2025 yılında “Yaşasın Hakikat” sloganıyla devam edeceklerini ve yalanlarla, dezenformasyonla mücadele edeceklerini belirtti.
Bültenin toplamda 1,550 sayfa olduğu belirtiliyor ve bu kapsamlı çalışmaya ulaşmak isteyenler için özel bir bağlantı paylaşıldı. İlgililer, almanak bilgilerine erişmek için bu linke tıklayabilirler.
Sonuç olarak, “Dezenformasyon Bülteni 2024 Almanak”, çağımızın en büyük sorunlarından biri olan bilgi kirliliğine karşı ciddi bir adım olarak değerlendirilebilir. İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un açıklamaları, bu alandaki mücadelenin önemini gözler önüne sererken, aynı zamanda bütün toplumu bilinçlendirme çabalarını da ortaya koyuyor. Gelecek dönemde, doğru bilgilere ulaşımın sağlanması ve dezenformasyonun engellenmesi adına daha fazla çaba gösterileceği anlaşılıyor.