Ozan Özcan’a Yönelik Tehditler ve Ekrem İmamoğlu’nun Durumu
Eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yasadışı diploma skandalı hakkında suç duyurusunda bulunan Ozan Özcan’a yönelik yeni ölüm tehditleri alındı. Özcan, daha önce kendisi ve ailesinin uzun namlulu silahlarla tehdit edildiği görüntüleri kamuoyuyla paylaşmıştı. Bu tehditlerin ardından, polis ekipleri sayesinde, tehditleri gönderen iki şüpheli hızla yakalanmıştı. Ancak İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve yolsuzluk soruşturmaları kapsamında tutuklanmasının ardından tehditlerin dozu iyice artmış durumda.
Ozan Özcan, yakın zamanda kendisine ulaşan yeni tehdit mesajlarının kendisini oldukça korkuttuğunu ifade etti. Daha önceki tehditlerden sonra 2 haftadır evine gidemediğini de bu süreçte paylaştı. Bu olaylar seri bir şekilde devam ederken, söz konusu tehdit mesajları bile insanların kanını donduracak türden.
Tehdit Mesajları
Ozan Özcan, sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı tehdit mesajında, kendisine “Ekrem Başkanla uğraşmamalıydın, eve dönerken etrafını kollamalısın” şeklinde bir mesajın ulaştığını belirtti. Mesajı atan kişi ayrıca silah ve mermi fotoğraflarını da paylaşarak Özcan’a ciddi bir ölüm tehdidinde bulunmuş oldu.
Olayın Arka Planı
Olayın temeli, Ekrem İmamoğlu’nun yatay geçişinin usulsüz olduğu gerekçesiyle 20 Şubat 2024 tarihinde, savcılığa yapılan suç duyurusuna dayanıyor. Bu başvuru sonucunda, eski Memleket Partisi üyesi Ozan Özcan, diploma skandalını ortaya çıkardığı için ölüm tehditleri almaya başladı. Tehditleri yapan şahıslar, kendilerini “İbrahim” ve “Selçuk” olarak tanıtmış ve Özcan’ın annesi ile abisini arayarak ölüm tehditleri ile dolu mesajlar göndermişti.
Ozan Özcan’a tehditler yağdıran iki kişi, polis tarafından yakalanarak cezaevine gönderildi. Bu durum, Özcan’ın yaşadığı korku dolu sürecin bir parçası olarak kaydedildi. Bu olayların gelişimi, yerel ve ulusal basından yakından takip edilmekte ve etkin bir şekilde gündeme getirilmekte.
Özcan, ekibinin ve ailesinin de bu tehditler sonucunda bir güvenlik kaygısı taşımaya başladığını kaydederek, ülkedeki adalet sisteminin böyle tehditlere karşı nasıl bir süreç işleteceğini sorgulamaktadır. Cenaze şekillerine varan tehlikeler, hukukun üstünlüğünün ne denli geçerliliğini sorguluyormuş gibi bir ortam doğurmakta.
Sonuç
Tüm bu olaylar, siyasi ve sosyal ortamda büyük bir gerginlik yaratmaya devam ediyor. Ekrem İmamoğlu’nun sürecinden etkilenen birçok insan gibi Özcan da, yaşananlardan ötürü bir tehdit altında olduğunu her açıklamasında vurgulamaktadır. Bu kadar ciddi tehditlerin ortamda dolaşması ve halk üzerindeki etkisi, derin bir kaygı yaratmakta. Ülkede adaletin ne ölçüde sağlandığı ve bireylerin haklarının ne denli korunduğu herkesin merak ettiği bir konu haline gelmekte.