Dipsiz Göl, deniz seviyesinden 2 bin 200 metre yükseklikte ve şehir merkezine sadece 25 dakika uzaklıkta bulunmaktadır. Bahar mevsimiyle birlikte etrafındaki çeşitli göllerle birlikte doğaseverlerin ve fotoğraf tutkunlarının ilgisini çekmektedir.
Göl, kar, yağmur ve kaynak sularıyla beslenmektedir. Adının, uzun yıllar önce su içmek için göle yaklaşan sığırların gölün ortasına gelerek batarak kaybolması olayından geldiği rivayet edilmektedir.
Dipsiz Göl çevresinde Aygır Göl, Kuru Göller gibi diğer göller ve irili ufaklı 15’ten fazla doğal göl bulunan Dörtkonak köyü, Artabel Gölleri Tabiat Parkı’ndan sonra Gümüşhane’de en fazla göl bulunan ikinci göller bölgesi olarak anılmaktadır. Bölgede tarihi linyit kömürü madeni ve 190 milyon yıl öncesine dayanan kayalaşmış ağaç fosilleri bulunmaktadır. Bu nedenle bölge, tarihi, gölleri, fosil yatakları, kar ve kireç kuyuları gibi değerleriyle önemli bir turizm ve kültür alanı olarak kabul edilmektedir.
Fotoğraf sanatçısı Samet Çelik, bölgenin sadece gölleriyle değil aynı zamanda eşsiz günbatımı manzaralarıyla da tanındığını belirtmektedir. Çelik, bu eşsiz manzarayı görmek için bahar mevsiminde Dipsiz Göl’e geldiklerini ve buranın Gümüşhane’nin ünlü gölleriyle dolu bir yer olduğunu ifade etmektedir. Ayrıca, Dipsiz Göl çevresinde bu aylarda irili ufaklı 10 göl daha bulunduğuna dikkat çekmektedir. Çelik, özellikle akşam saatlerinde göldeki güzellikleri fotoğraflamak için geldiklerini ve buranın gün batımını en iyi şekilde yakalayabilecek noktalardan biri olduğunu vurgulamaktadır.
Çelik, buranın hem kendisinin hem de birçok kişinin tercih ettiği bir yer olduğunu belirtmektedir. Göldeki sarı çiçekler, papatyalar ve ördeklerle birlikte güzel bir atmosfer oluştuğunu dile getirmiştir. Gün batımında güzel fotoğraflar çektiklerini ve dağların siluetlerini ters ışıkta çok güzel yakaladıklarını söylemiştir. Gümüşhane’den yarım saat uzaklıkta olan bu güzellikleri herkesin görmesini ve burayı ziyaret etmesini tavsiye etmektedir.