Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Dt. Özgür Öz, Türkiye genelinde diş hekimlerinin yaşadığı problemlere dikkat çekmek amacıyla önemli bir eyleme imza atacaklarını açıkladı. 14 Şubat tarihinde kamu diş hekimleri, “İşimizi aşkla yapmak için iş bırakıyoruz” sloganıyla ara vermek suretiyle eylem gerçekleştirecek. Bu durum, diş hekimlerinin kendilerini ifade edebilme ve sorunlarına çözüm bulabilme adına attıkları bir adım olarak değerlendiriliyor. Öz, bu eylemin sebebinin diş hekimlerinin karşılaştığı ciddi sorunların süregeldiğini ve bu koşullarda çalışmalarının sürdürülebilir olmadığını belirtti.
Öz, diş hekimlerinin, mesleklerinde karşılaştıkları zorlukları göğüslemeye çalışarak fedakarlık yaptığını fakat buna karşılık çok düşük ücretler aldıklarını dile getirirken, gelecekteki işleyiş için “sahaya çıkmak zorundayız” dedi. Diş hekimlerinin girişimsel işlemler yapabilmeleri için gereken zamana ihtiyaç duyduklarını, eğer bu zamanı sağlayacak imkan verilmezse hizmet üretemez hale geleceklerini ifade etti. Öz, özellikle MHRS (Merkezi Hekim Randevu Sistemi) üzerindeki aşırı yükün azaltılması gerektiğini vurguladı. Hekim Birliği olarak daha önce düzenledikleri çalıştayda MHRS cetvelinin 12+4 olarak uygulanmasını önerdiklerini belirtti. Bu şekilde, diş hekimlerinin tedavi sürecini tamamlayabilmesi için gerekli zamanı bulabilmesi hedefleniyor.
‘MHRS SAYILARINDAKİ YÜKSEKLİĞE KARŞIDIR’
Dt. Özgür Öz, diş hekimleri için güncel ve büyük bir sorun olarak tahakkuk kurallarının zorluğunu dile getirdi. Beyaz Reform süreci sonrasında kolay tahakkuk oranlarının düşürülmesi ve şartların zorlanmasıyla diş hekimlerinin haklarını kaybettiğini ifade etti. Ek ödemelerin nisan ayından itibaren yüzde 36’dan yüzde 24’lere kadar gerilediğini ve bunun sonucunda diş hekimlerinin emeklerinin karşılığını alamadığını vurguladı. Öz, tahakkuk oranlarından bağımsız olarak ek ödeme oranının her yerde sabitlenmesi gerektiğini düşündüklerini, vatandaşın ne kadar kazanabileceğini bilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, diş hekimleri adına uygulanan ek ödeme kat sayısının artırılmasıyla ilgili bir öneride bulundu; nitelikli hizmet sunabilme kapasitelerinin artırılması amacıyla ek ödeme kat sayısının 2 olarak belirlenmesi gerektiğini savundu.
‘DİŞ HEKİMLERİ EMEĞİNİN HAKKINI ALAMAMAKTADIR’
“Diş hekimliği mesleği içinde sıfır nöbet uygulamasının gereksizliği” konusuna da vurgu yapan Öz, diş hekimliğinde ‘Acil’ kavramının bulunmadığı için bu tür bir uygulamanın yükümlülüğünü hissettiklerini ifade etti. Bu uygulamanın özellikle güvenli şartlar sağlanmadan, sadece özel güvenlik unsurlarının bulunduğu alanlarda yürütülmesinin sorun oluşturduğunu belirtti. Sonuç olarak, gelen hastaların büyük kısmının gereksiz antibiyotik tedavisi ile taburcu edildiğini ve bunun sağlık israfı oluşturduğunu da sözlerine ekledi.
Öz, ayrıca dişhekimi olarak gece nöbet tutmanın gündüz çalışmaları üzerindeki olumsuz etkilerini de dile getirerek, bunun düzeltilmesi gerektiğini savundu. Bu tür bir değişikliğin, hem diş hekimlerinin iş yükünü azaltacağı hem de hastalar açısından gereksiz tedavi uygulamalarını engelleyeceği belirtiliyor. Bu bağlamda, siyasi olarak alınan kararların yeniden gözden geçirilmesi ve acil durumu olmayan vakalar için gece saatlerinde nöbet uygulamasının kaldırılması gerektiği ifade edildi.
Son olarak, diş hekimlerinin yaşadığı bu sorunların giderilmesi için daha fazla ses çıkarmaları ve sessiz kaldıkları müddetçe hak kayıplarının devam edeceği gerçeği ortaya çıktı. Bu sebeplerle 14 Şubat’ta düzenlenecek olan iş bırakma eylemi, sadece bir protesto değil,