İSTANBUL (İGFA) – Ağız ve diş sağlığı bilincinin küçük yaşlarda kazanılması, ailelerin önemli bir sorumluluğudur. Diş hekimi Dt. Arzu Tekkeli, ağız ve diş sağlığı eğitiminin ilk olarak evde ve ailede başlaması gerektiğini vurguladı. Bu bağlamda, çocukların diş fırçalamayı eğlenceli hale getirmek için çeşitli oyunlar geliştirilip uygulanabilir. Örneğin, çocuğun önüne bir kum saati koyularak, kum bitene kadar dişlerini fırçalaması teşvik edilebilir. Ayrıca, çocukların diş hekimi ile tanıştırılması, olası korkuların önlenmesi açısından önemlidir. İlk muayene süreci, tamamen sohbet ve oyun formatında gerçekleştirilmelidir.
Diş sağlığına yönelik bakımlarda sıralamanın; diş ipi kullanımı, diş fırçalama ve gargara olarak ilerlemesi gerektiğini belirten Tekkeli, dişlerin beyazlatılması veya temizlenmesi amacıyla diş macunu dışında farklı ürünlerin kullanılmasının önerilmediğini ifade etti. Çünkü bu tür ürünler, dişlerin yüzeyine zarar vererek onları daha hızlı bir şekilde lekelenmeye maruz bırakabilir.
EN YAYGIN PROBLEM DİŞ ÇÜRÜĞÜ
Diş hekimi Dt. Arzu Tekkeli, ağız içindeki en yaygın sorunların diş çürüğü, diş taşı, diş eti kanaması ve ağız kokusu gibi diş eti hastalıklarını içerdiğini aktardı. Bu tür sorunların tümünün yetersiz ağız bakımı sonucu meydana geldiğini söyledi ve 6 ayda bir düzenli diş hekimi kontrolü yapılmasının, bu sorunların en aza indirgenmesinde büyük bir rol oynayabileceğini vurguladı.
DİŞ ÇÜRÜKLERİ TEDAVİ EDİLMEZSE SİNÜZİT VE DİYABETE YOL AÇABİLİR
Treamin edilmeyen ağız içi hastalıklarının vücuda etkileri dikkatli bir şekilde ele alınmalıdır. Bu hastalıkların başında diş kökü enfeksiyonları gelmektedir. Bu enfeksiyonlar, diş kökleri aracılığıyla vücudun farklı alanlarına yayılabilir ve pek çok ciddi sağlık sorunu ortaya çıkarabilir. Ayrıca, tedavi edilmemiş çürüklerin sinüzit, şeker hastalığı, bademcik iltihabı gibi problemler yanı sıra romatizmal hastalıklar ve çene kemiklerinde erimeye kadar pek çok olumsuz sonuca yol açabileceğinin altını çizen Tekkeli, ağız sağlığı ile kalp ve böbrek yetmezliği gibi sistemik hastalıklar arasında doğrudan bir ilişki olduğuna dikkat çekti.