“`html
Bursa 44. Asliye Ceza Mahkemesinde gerçekleştirilen duruşmaya, tutuksuz sanıklar arasında bulunan Aleyna S, Kerem Gökay Y. ve Levent O. ile Deniz Sönmez’in yakınları ve taraf avukatları katılım sağladı. Duruşmaya katılmayan sanık anestezi teknisyeni Gül K’nın ifadesi ise SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla alındı.
Duruşma sırasında söz alan diş hekimi Aleyna S, dramın yaşanmasıyla ilgili olarak mahkeme huzurunda ailesine başsağlığı diledi. Sanık, olaydan önce küçük çocuğun diş ağrısıyla kendisine başvurduğunu, fakat çocuğun korkuları nedeniyle tedavinin sedasyon yöntemi ile yapılmasına karar verildiğini belirtti. Olay günü için bir tarih belirlendiği bilgisini aktardı.
Olay günü gerçekleştirdiği diş çekimi ve dolgu işlemlerinin son derece basit olduğunu savunan Aleyna S, “İşlemden sonra herhangi bir anormallik gözlemlemedik ve çocuğun bilincinin yerinde olduğunu fark ettik.” şeklinde açıklamalar yaptı. Ayrıca, klinikte çalışmaya başladığında sedasyon işleminin normal olarak uygulandığını da sözlerine ekledi.
Anestezi uzmanı Levent O. ise uygulama sürecine dair açıklamalar yaptı ve işlem sonrası aileye bilgi verdiğini, dolgu işlemi tamamlandıktan sonra dışarı çıktığını ifade etti. Polikliniğin sorumlu müdürü olan Kerem Gökay Y. de o gün öğleden sonra Aleyna S’nin kendisini paniğe kapılarak aradığını ve işlem yapılan çocuğun fenalaştığını belirtti. Diğer sanık, diş hekiminin sonuçların iyi gittiğini bildirdiğini savunarak, hemen hastaneye gitmek durumunda kaldıklarını aktardı. Yaşanan olaydaki sorumluluğun kendisinde olmadığını düşünen sanık, beraatini talep etti.
Olayın ardından yaşananların detaylarını anlatan baba Aydın Sönmez, birçok ihmalin bulunduğunu öne sürdü. Oğluna yapılan işlemden sonra eve döndüğünde, çocuğunu yatakta bilinçsiz bir şekilde bulduğunu ve uyandıklarında klinik ile iletişime geçtiklerinde çocuğu hastaneye götürebileceklerini söylediklerini ifade etti. Sönmez, “Eğer Levent Bey o gün orada olsaydı, bir sorun olduğunu fark edebilirdi. Artık uyuyamıyorum, bu kadar ağır bir travmayı yaşamak zorundayım.” ifadelerini kullanarak yaşadığı sıkıntıları dile getirdi.
Annesi Elena Sönmez de, prosedür başladığında anestezi uzmanı Levent O’nun odadan çıktıktan sonra geri dönmediğini iddia ederek, oğlunun titremeye başladığını ve ateşinin yükseldiğini, bunun normal olarak değerlendirildiğini aktardı. Bir süre sonra çocuğu bilincinin yerine geldiğinde “Anne ben ölüyorum.” dediğini ifade eden Sönmez, “Sadece uyuyordun. İlacın etkisi geçtikten sonra her şeyin normale döneceğini söyledim.” diyerek duygusal bir anıya değindi.
Klinikte çocuklarına gereken ilgiyi gösterilmediğini ve muhatap bulamadıklarını belirten Sönmez, “O benim tek çocuğumdu. Türkiye Cumhuriyeti adaletine güveniyorum ve gereken cezayı alacaklarına inanıyorum.” diyerek adalet beklentisini dile getirdi.
Mütalaasında cumhuriyet savcısı, tüm sanıkların 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun ek 11. maddesine muhalefet suçundan, Aleyna S. ve Levent O’nun “bilinçli taksirle ölüme neden olma” suçundan, Kerem Gökay Y’nin ise “taksirle ölüme neden olma” suçundan cezalandırılmasını istedi. Avukatların ek süre talebini kabul eden mahkeme hakimi duruşmayı erteledi.
NE OLMUŞTU?
Olayın başlangıcına dönecek olursak, Aydın ve Elena Sön
