Dışişleri Bakanlığı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Mısır’dan Gazze Şeridi’ne silah taşındığı iddialarına cevap verdi. Bakanlık, Netanyahu’nun iddialarını kabul edilemez bulduğunu belirtti. Netanyahu’nun yalanlarıyla kamuoyunu manipüle etmeye çalıştığını ve Gaza’daki suçlarını örtbas etmeye çalıştığını belirten açıklamada, Mısır’ın Gazze’deki savaşı sonlandırmak ve Filistinlilere yardım etmek için yürüttüğü arabuluculuk çabalarına destek verildiği belirtildi.
Ayrıca açıklamada, Philadelphi Koridoru olarak da bilinen Selahaddin Koridoru’nun ne olduğu ve önemi anlatıldı. Gazze ile Mısır sınırında bulunan bu koridor, 1979 yılında Mısır ile İsrail arasında imzalanan Camp David Anlaşması kapsamında oluşturulmuş bir tampon bölge olarak yer alıyor. Koridor, 14,5 kilometre uzunluğunda, birkaç yüz metre genişliğinde ve Akdeniz’den başlayıp Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’na kadar uzanıyor. İsrail güçlerinin kontrolünde olan bu koridorun amacı, Mısır ile Gazze arasındaki insan hareketini ve yasaklı maddelerin geçişini önlemekti.
Netanyahu’nun Mısır’a yönelik iddialarının kabul edilemez olduğu vurgulanan açıklamada, Gazze’deki savaşı sona erdirmek ve Filistinlilere yardım etmek için Mısır’ın arabuluculuk çabalarını destekledikleri belirtildi. Selahaddin Koridoru’nun, İsrail ile Mısır arasında imzalanan barış anlaşması kapsamında oluşturulduğu ve kontrolünün İsrail güçlerinde olduğu bilgisine yer verildi. Aynı zamanda koridorun Mısır ile Gazze arasındaki insan hareketini ve yasa dışı maddelerin geçişini engellemek amacıyla kurulduğu belirtildi.
Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklama sonrasında, Netanyahu’nun iddialarının gerçek dışı olduğu ve Gazze’deki suçları örtbas etmeye yönelik olduğu anlaşıldı. Mısır’ın Gazze’deki savaşı sonlandırmak ve Filistinlilere yardım etmek için yürüttüğü arabuluculuk çabalarının desteklendiği açıklamada, Selahaddin Koridoru’nun önemi ve amacı hakkında da bilgi verildi. Netanyahu’nun yalanları ile kamuoyunu manipüle etmeye çalıştığı ve Mısır’a karşı gerçeği manipüle ettiği vurgulandığı açıklamada, gerçeklerin ortaya çıkarılması ve barış sürecine zarar veren bu tür iddiaların gündeme getirilmemesi gerektiği belirtildi.