Dışişleri Bakanlığı’nın, Kiev’e verilecek olan F-16 savaş uçaklarını nükleer kapasiteli olarak değerlendireceği açıklandı. Rusya ise bu duruma karşı uyarıda bulunarak, ABD yapımı jetlerin nükleer silah platformları olma potansiyellerinin bulunduğunu belirtti ve gerilim kaynağı olarak değerlendireceklerini dile getirdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, uçağın hangi modifikasyonu sağlanırsa sağlansın, onları nükleer kapasiteli olarak göreceklerini ifade ederken, kasıtlı bir provokasyon olarak değerlendireceklerini vurguladı. NATO’nun, Ukrayna’daki savaşı patlama noktasına taşıdığı uyarısında bulunan Bakanlık, Batı’dan Ukrayna’ya F-16 tedarik etmesi durumunda yeni bir provokasyona sebep olacağını belirtti. Ukrayna’nın vadedilen ilk F-16’ları yakın zamanda NATO üyelerinden alması beklenirken, Belçika, Danimarka, Norveç ve Hollanda’nın Kiev’e F-16 tedarik etme sözü verdiği ifade edildi.
Rusya, uzun süredir yapmış olduğu açıklamalarda, F-16 savaş uçaklarının tesliminin NATO’nun provokasyonu olacağını ve nükleer silah taşıyabilecek şekilde donatılabileceğini belirtiyordu. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un haziran ayındaki bir açıklamasında, bu durumu anlamayanların askeri stratejistler ve planlamacılar olarak başarısız olacaklarını ifade ettiği aktarıldı. Ayrıca Business Insider’ın haberine göre, Lavrov, bu konuda net bir şekilde görüşlerini dile getirmiş ve potansiyel bir risk oluşturabileceğini vurgulamıştı.
Tüm bu gelişmelerin ardından, uluslararası ilişkilerdeki gerilimin artması beklenirken, Kiev’in alacağı kararların hem bölge hem de küresel politikalar açısından önemli sonuçlar doğurabileceği belirtiliyor. Gelecekte yaşanabilecek olası askeri müdahaleler ve buna karşı gelişecek diplomatik süreçler, büyük bir dikkatle takip edilmelidir. Ukrayna’nın savaş uçakları konusundaki talepleri ve NATO ülkelerinin desteği, Rusya’nın bölgedeki güvenlik endişelerini artırarak yeni bir krize yol açabilir. Bu nedenle, tüm tarafların diplomatik çözümlere odaklanması ve gerilimi tırmandıracak adımlardan kaçınması büyük önem taşımaktadır. Son olarak, uluslararası toplumun bu gelişmeleri yakından takip etmesi ve duruma müdahale etmesi gerekebilir.