Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’da Nur Şems Mülteci Kampı’nda gerçekleşen saldırıların ardından resmi bir açıklama yayınladı. Açıklamada, İsrail’in Batı Şeria’da gerçekleştirdiği yasa dışı operasyonun ve İsrail Dışişleri Bakanı’nın Gazze’de yapılan uygulamaları Batı Şeria’ya taşıyacağı yönündeki sözlerinin kınandığı belirtildi. Netanyahu Hükümeti’nin Filistin halkına karşı izlediği soykırımcı politikaların uluslararası güvenliğe ciddi bir tehdit oluşturduğu vurgulandı. İsrail’in uluslararası hukuku hiçe sayarak yaptığı eylemlere karşı gerekli cezai ve zorlayıcı tedbirlerin alınması gerektiği ifade edildi. Ayrıca, İsrail’i destekleyen birkaç ülkenin bu tutumlarından vazgeçmeleri gerektiği üzerinde duruldu.
Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, İsrail’in Batı Şeria’daki Nur Şems Mülteci Kampı’na yönelik saldırılarının uluslararası hukuka aykırı olduğu ve insanlık vicdanına ters düştüğü belirtildi. Aynı zamanda, Netanyahu Hükümeti’nin Filistin halkına karşı uyguladığı politikaların soykırım olarak nitelendirilebileceği ifade edildi. Bu tür eylemlerin uluslararası toplum için büyük bir tehdit oluşturduğu ve bunun önlenmesi için gerekli adımların atılması gerektiği vurgulandı.
Açıklamada, İsrail’i destekleyen bazı ülkelerin, İsrail’in Filistinlilere yönelik ihlallerini görmezden gelmenin ve onaylamanın insanlık dışı bir tavrı temsil ettiği ifade edildi. Bu ülkelerin, uluslararası hukuka saygı duymaları ve insan haklarına saygı göstermeleri gerektiği vurgulandı. Bu tür tutumların, barış ve istikrarın sağlanmasını zorlaştırdığı ve bölgedeki gerginliği artırdığı belirtildi. Bununla birlikte, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği suçların cezasız kalmaması gerektiği üzerinde duruldu.
Dışişleri Bakanlığı’nın yayınladığı bu açıklama, uluslararası alanda İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği suçları kınayan ve bu tür ihlallerin önlenmesi için uluslararası toplumu harekete geçmeye çağıran önemli bir adım olarak nitelendirildi. İsrail’in Filistin halkına yönelik uyguladığı politikaların uluslararası barış ve güvenliğe ciddi bir tehdit oluşturduğunun altı çizildi ve bu konuda gereken adımların atılması gerektiği vurgulandı.