Diyanet İşleri Başkanlığı’nın son günlerdeki fahiş harcamaları ve şatafatlı yaşam tarzı, kamuoyunun dikkatini çekerken, bu durum Meclis gündemine taşındı. Özellikle 6 milyon liralık tuvalet tadilatı, İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez’in sert eleştirilerine neden oldu. Çömez, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a yönelik olarak, “Lüks araba merakını anladık da, lüks tuvalet merakı neyin nesi?” dedi. Bu açıklama, Diyanet’in tadilata ihtiyaç olmayan tuvaletler için yaptığı bu kadar büyük bir harcamanın sorgulanmasına zemin hazırladı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, Ankara’daki merkez binasında yer alan 7 kat ile A blok zemin katındaki tuvaletlerin tadilatı için 23 Temmuz 2024 tarihinde, Şeyran İnşaat firması ile 6 milyon liralık bir sözleşme imzalanmış olduğu bilgisi ortaya çıktı. Bu durum, inşaat firmasının iktidara yakın isimlerle olan bağlantısını gündeme getirdi. İhaleye katılan firmanın sahiplerinden Eyüp Tonbul, Enerji-Bir Sen Genel Başkanı olan ve aynı zamanda Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul’un oğludur. Bu durum, ihale sürecinin ne kadar şeffaf olduğuna dair soru işaretleri oluşturdu.
Söz konusu tadilatın yapıldığı tuvaletler hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından “hizmet vermiyor” ifadesi kullanılarak, 6 milyon TL harcama yapılan lavabo ve tuvaletlerin aslında sağlam olduğu belirlendi. Bu durum, SÖZCÜ gazetesinin yayınladığı fotoğraflarla ortaya kondu. Yayınlanan fotoğraflar, tuvaletlerin işlevsel ve kullanılabilir durumda olduğunu ispatlar nitelikteydi. Ancak bu durum, yapılan harcamaların gerekliliğini sorgulayan birçok kişinin tepkisini çekti.
Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait olan bu lüks harcamalar, Türk kamuoyunda büyük bir infial uyandırdı. Özellikle dini bir kurumun bu tür harcamalar yapmasının ne kadar etik olduğu konusunda birçok tartışma yaşanıyor. Kamuoyunun bu konudaki tepkisi, sosyal medyada ve haberlerde sıkça yer bulurken, siyasi arenada da etkisini gösteriyor. İYİ Parti gibi muhalefet partileri, bu tür harcamaların sınırlandırılması ve kamu kaynaklarının daha verimli kullanılması gerektiğini vurguluyor.
Genel olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın harcamaları ve yönetimindeki şatafat, Türkiye’deki birçok vatandaşı rahatsız ediyor. Söz konusu olay, sadece bir tuvalet tadilatı meselesi olmaktan çıkmış; kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığına dair daha geniş bir tartışmanın fitilini ateşlemiş durumda. Bu durum, toplumsal adalet ve kaynakların doğru dağılımı konusundaki daha büyük bir farkındalık yaratabilir.
Kısaca, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 6 milyon liralık tuvalet tadilatı, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, harcamaların gerekçesi ve kamu kaynaklarının kullanımı üzerine önemli bir tartışma başlatmıştır. Bu tür harcamaların gelecekte ne şekilde ele alınacağı ise Türkiye’nin siyasi ve sosyal gündeminde önemli bir yer tutmaya devam edecektir.