15 Ağustos 2016 tarihinde Diyarbakır-Batman karayolu üzerinde bulunan Şehit Emniyet Amiri Murat Uçar Bölge Trafik Müdürlüğü’ne PKK’lı teröristlerin bomba yüklü kamyonla düzenlediği saldırı sonucunda polisler Siraç Balpetek, Yakup Kılınç, Salih Zengin, Nazif Kaplan, Ahmet Gülbahar, 5 yaşındaki oğlu Hüseyin Utku Gülbahar, Mehmet Sarı ve Mehmet Kılıç şehit olmuş, 46 kişi ise yaralanmıştı.
Patlamanın etkisiyle 4 katlı bir bina 5 saniye içinde yerle bir olmuş ve olay yerinde 9 metre derinliğinde bir çukur oluşmuştu. Saldırının faili oldukları iddiasıyla 8 sanığın yargılandığı davada Yargıtay 3. Ceza Dairesi kesin hükme vardı.
Yargıtay, bombalı saldırının bir kamyonla gerçekleştirildiğini ve kamyonun çalıntı olduğunun tespit edildiğini belirtti. Yol kesen teröristlerin gasp ettikleri bir kamyonu kırsal alanda bomba ile yüklendikten sonra uzaktan kumandayla patlatılmaya hazır hale getirdikleri ortaya çıktı. Sanık Faysal Çiçek’in saldırının içinde yer aldığı, kamyonu emniyet binası önüne getirdiği ve bombanın uzaktan kumanda ile patlatıldığı belirtildi.
Yargıtay, tutuklu sanık Faysal Çiçek’i ülke birliğini ve bütünlüğünü bozma suçundan 1 kez, kasten öldürme suçlarından 8 kez olmak üzere toplamda 9 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 359 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Diğer sanıklarla ilgili hükümleri de onaylayan Yargıtay, delillerin yasaya uygun elde edildiğini ve yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığını belirtti.
Alçak saldırıda hayatını kaybeden polis Ahmet Gülbahar, tayini nedeniyle 5 yaşındaki oğlu Hüseyin Utku Gülbahar ile birlikte mesai arkadaşlarından helallik almaya gitmiş ve bu sırada patlamada şehit olmuştu. Küçük Utku’nun cenaze töreninde duygusal anlar yaşanmış, annesi Betül Gülbahar’ın yürek parçalayan sözleri herkesi derinden etkilemişti.
Özetle, Şehit Emniyet Amiri Murat Uçar Bölge Trafik Müdürlüğü’ne düzenlenen hain saldırıda yaşamını yitiren polislerin anıları hala taze ve acı verici bir olay olarak hafızalarda yerini koruyor. Yargıtay’ın verdiği hükümlerle adalet yerine getirilmiş olsa da, bu kayıpların telafisi mümkün değil.