Diyarbakır’da 6-10 Ekim 2014 tarihleri arasındaki Kobani protestoları, kentte kontrolden çıkan silahlı gruplar arasında çatışmalara yol açtı. Sur, Bağlar ve Yenişehir İlçelerinde yaşanan olaylar, Hizbullah yanlısı dernek ve binalar ile HÜDA-PAR il ve ilçe binalarına yönelik saldırılara ve bu saldırılara karşılık veren Hizbullah yandaşlarının saldırılarına dönüştü.
Bu çatışmalarda 14 kişi hayatını kaybetti ve kentteki polis gücü yetersiz kaldı. Ancak 16. Zırhlı Mekanize Piyade Tugay Komutanlığından çıkan tankçı taburu kenti kontrol altına alarak olayların durulmasını sağladı.
Polisin yaptığı çalışmalar sonucunda Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz’un öldürülmesiyle ilgili 40 sanık tespit edilerek yargılanmaya başlandı. Ancak Kobani protestolarında hayatını kaybeden 11 kişinin failleri hala bulunamadı.
Turan Yavaş, Cumali Güneş, Mahfuz Enes, Süleyman Kale, Yusuf Tokur, Mahsum Çoban, Uğur Özbay, Baver Şeyhanoğulları, Mesut Menekşe ve Murat Dağ adlı kişilerin ölümleriyle ilgili dosyalar halen faillerin bulunmasını bekliyor. Araştırmalara göre bu kişilerin çeşitli silahlarla öldürüldüğü belirtiliyor. Bazıları Hizbullah ve PKK çatışmalarında, bazıları ise protestolar sırasında öldürüldü. Ölenler arasında HÜDA-PAR üyeleri, sağlık memurları ve diğer siviller de bulunuyordu.
Kamuoyunda bu olaylar üzerine yapılan tartışmalarda HDP’liler, Hizbullah ve HÜDA-PAR’ı sorumlu tutarken, diğer kesimler ise polis ve PKK’yı suçladı. Ancak 11 kişinin ölümüyle ilgili faillerin bulunamaması soruşturmanın seyri üzerinde soru işaretleri bıraktı. Kobani protestolarının ve ardından gelen çatışmaların Diyarbakır ve Türkiye genelinde derin izler bıraktığı ve çözüm bekleyen bir yara haline geldiği görülüyor.