Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği denetimlerin ardından Türk televizyon dizilerine koyduğu cezalarla gündem oldu. Bu penalık kararlar, AK Parti’ye mensup Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli dizilere ilişkin sarf ettiği sözlerin ardından iyice dikkat çekti. Erdoğan’ın, dizilerde yer alan bazı içeriklere tepkisi kamuoyunda farklı görüşlerin ortaya çıkmasına ve tartışmaların hararetlenmesine sebep oldu.
ARKA SOKAKLAR’A ‘TARİKAT’ CEZASI
RTÜK tarafından açıklanan cezalara göre, STAR TV’de yayınlanan “Sahipsizler”, NOW’da gösterilen “Yabani” dizisi ile SHOW TV’nin “Deha” isimli dizisi, özellikle kadınlara yönelik şiddet içeren sahneleri sebebiyle en yüksek ceza sınırına maruz kaldı. Bunun yanı sıra, Hit dizilerden biri olan “Arka Sokaklar”a ise, tarikatlarla ilgili bir sahneden dolayı bir bölüm yayın durdurma cezası verilmesi dikkat çekti. Bu durum, hem dizinin yapımcıları hem de izleyicileri arasında şaşkınlık ve rahatsızlık yarattı.
AKBABA’DAN LAİKLİK VE TARİKATLAR ÇIKIŞI
Dizilerine uygulanan cezalara tepki gösteren oyuncular arasına, ünlü dizi “Behzat Ç.”nın Akbaba karakterine hayat veren Berkan Şal da katıldı. Şal, RTÜK’ün uyguladığı yaptırımları sert bir dille eleştirdi. Berkan Şal, “Benim canım ülkemi tarikatlara peşkeş çekiyorlar, başka bir şey yapmıyorlar. ‘Tarikatlar bizim bilmem neyimizdir?’ diyebiliyor, ama sen bir sinemacı olarak bundan bahsedemiyorsan, bunun ne düşünme ne de adaletle açıklaması yapılabilir” ifadelerini kullandı.
RTÜK’ün verdiği cezaları haksız ve mesnetsiz bularak eleştiren Şal, “Yurdum ahlakına mugayir hareketler bunlar. Bu kadar yalanı söyleyip bir de Rabb’im diyorsan orda bir sıkıntı var demektir” diyerek, ülkenin mevcut durumu üzerine düşündürücü bir değerlendirme yaptı. Bu açıklamalar, oyuncuların ve medya camiasının, devlet organlarının müdahalesine karşı duruşlarının bir örneği olarak öne çıktı.
Sonuç olarak, RTÜK’ün dizilere uyguladığı cezalar, toplumsal cinsiyet eşitliği, özgürlükler ve sanat üzerinde yarattığı baskılarla ilgili geniş tartışma ve eleştirilere yol açmaya devam ediyor. Bu konu, hem medya dünyasında hem de toplumsal alanda geniş yankılar uyandırarak daha fazla dikkat çeken bir mesele haline gelmiş durumda. Oyuncuların kısa sürede dile getirdiği karşı duruş ve itirazlar, Türkiye’deki sanat ortamının içinde bulunduğu durum ve ifade özgürlüğü konuları üzerinde de önemli tartışmaların fitilini ateşleyecek gibi görünüyor.