Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Vekili Doğan Aydal, Türkiye’nin doğal gaz krizinin eşiğinde olduğuna dikkat çekerek derhal önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Aydal, “Daha fazla riske girmeden Rusya ve İran ile yeni uzun vadeli anlaşmalar yapılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, Türkiye’nin enerji bağımlılığı ve dış kaynaklardan gelen doğal gaz arzı üzerinde oluşturduğu tehditlerle ilgili artan endişeleri yansıtıyor.
Aydal, Türkiye’de toplam 22.8 milyon ailenin doğal gaz kullandığını vurgulayarak, mevcut anlaşmaların sona ermesi durumunda vatandaşların kış aylarında ödeyecekleri doğal gaz faturalarının beklenenden çok daha yüksek olabileceğini söyledi. Bu durum, kışın soğuk hava şartlarıyla birleştiğinde, hanelerin bütçeleri üzerinde ciddi bir yük oluşturabilecek.
Doğal gaz piyasasında meydana gelen her türlü değişimin doğrudan halkı etkilediğini söyleyen Aydal, “Nijerya ve Cezayir ile olan LNG alım anlaşmalarımız bitmiştir. İran ile yaptığımız yıllık 10 milyar metreküplük anlaşmanın ise 2026 yılının Haziran ayında sona ereceği belirtilmektedir. ABD baskısıyla İran’la olan doğalgaz anlaşmamızın uzatılıp uzatılmayacağı ise henüz belirsizdir.” şeklinde açıklamada bulundu.
Bu açıklamalar, Türkiye’nin enerji güvenliğinin ve sürdürülebilirliğinin sağlanması adına acil eylem gerektiren bir durumu ifade ediyor. Aydal’ın belirttiği üzere, mevcut enerji kaynaklarının sürekliliği sağlanmadığı takdirde, yurttaşların yaşam standartları olumsuz etkilenebilir. Özellikle kışın doğalgazın en çok tüketildiği dönemlerde, ailelerin bütçelerini korumak amacıyla alternatif kaynak arayışları hız kazanabilir.
Yerli kaynakların kullanılmasının yanı sıra, uzun vadeli anlaşmaların yapılması Türkiye’nin enerji bağımlılığını azaltmak ve fiyat istikrarını sağlamak adına kritik bir önem taşımaktadır. Aydal’ın sözleri, Türkiye’nin enerji politikalarındaki belirsizliklerin ve dışa bağımlılığın yaratacağı olumsuz etkileri gözler önüne seriyor ve ülke genelinde enerji alanında daha fazla dayanışma ve iş birliği ihtiyacını ortaya koyuyor.
Tüm bu durumlar, Türkiye’nin enerji arz güvenliğine yönelik ciddi bir tehdit oluşturuyor. Eğer gerekli tedbirler alınmaz ve hızlı çözümler geliştirilmezse, hem bireyler hem de sanayiciler ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalabilir. Sonuç olarak, doğal gaz ihtiyacının karşılanabilirliği, hem hükümetin hem de enerji şirketlerinin öncelikli gündemi haline gelmelidir.