Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı ‘Taklit veya Tağşiş Yapılan Gıdalar’ listesinin ardından Türkiye’de yeni bir gıda skandalı gündeme geldi. Bu durum, gıda güvenliği konusundaki endişeleri daha da artırırken, özellikle et sektöründe yaşanan skandallar kamuoyunda geniş yankı buldu. Bilhassa Köfteci Yusuf’a yönelik inceleme raporlarıyla gündem oluşturulurken, yeni gelişmeler de art arda gelmeye başladı. Bu kez, 25 yılı aşkın süredir döner satışı gerçekleştiren Ankara merkezli bir firma ile ilgili bir olay öne çıktı.
Yapılan incelemeler sonucunda söz konusu firmanın dönerinden, peçete, kemik ve diğer yabancı maddeler bulunduğu tespit edildi. Sabah gazetesinden Arzu Kaya’nın haberine göre, bu durum yalnızca Türkiye içinde değil, uluslararası döner ihracatı yapan firma açısından da ciddi bir sorun oluşturdu. Olayın kaynağı ise, geçtiğimiz yılın Ağustos ayında Ankara’nın İncek semtinde bulunan ünlü bir döner zincirinde yaşandı. İlgili işletme, döner üreticisi firma ile iletişime geçerek durumu bildirdi ve 20 kilogram dönerin imhasını gerçekleştirdi.
Olayın detayları daha sonra gün yüzüne çıktı ve incelemeler derinleştirildi. Yapılan incelemelerde, dönerin üretim sürecinde bir çalışanın, Yasin K. isimli personelin bu hatalı ürünün hazırlanmasında sorumlu olduğu belirlendi. İstanbul’un Sultanbeyli ilçesinde yer alan üretim tesisinde hazırlanan dönerin, çalışan tarafından üretim sırasında içine yabancı cisim eklenerek dondurucuya kaldırıldığı bilgisi edinildi.
Döner üretici firmanın avukatları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Öne sürülen iddialara göre, dönerin içinde bulunan yabancı maddenin yerleştirilebileceği tek zaman dilimi, ürünün hazırlanıp dondurucuya konulduğu an olarak belirlendi. Firmanın, bu tür problemleri önlemek için geliştirdiği bir sistemin bulunduğu ve her bir baton dönerin hangi çalışan tarafından üretildiğini izleme kapasitesine sahip olduğu belirtildi. Bu sebeple, Yasin K. başlıca şüpheli olarak görüldü.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, firmadan gelen şikayet üzerine Yasin K.’nın ifadesini aldı. K., kendisine ait olan barkodun başka kişiler tarafından da kullanılabileceğini öne sürerek suçlamaları reddetti. Ancak yapılan denetimlerde, dönerin gerçekten de Yasin K. tarafından hazırlandığı saptandı. Şüpheli, suçlamaları kabul etmediği gibi kendi savunmasını destekleyecek herhangi bir somut bilgi de veremedi.
Sonuç olarak, savcılık; Yasin K. hakkında “mala zarar verme” suçlamasıyla 3 yıla kadar hapis cezası isteminde bulundu. Bu gelişmeler, gıda güvenliği ve üretiminde denetimlerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Sektördeki bu tür olayların, tüketici güveninin zedelenmesine yol açabileceği ve halk sağlığını tehdit edebileceği gerçeği, yetkililerin konu üzerindeki denetimlerini artırmalarının gerekliliğini vurguluyor. Gıda güvenliğinin sağlanması için daha sıkı önlemler alınması gerektiği iddiaları, özellikle bu tür skandallarla daha da önem kazanıyor.